Yillar önce henüz hayattayken yaptigi irsad faaliyetleri esnasinda, ben de sizler de, babam Seyh Hazretlerinden sunlari duyardik: “Biz Allah’in dervis kullariyiz.” ve yemin ederek mübarek sözlerine söyle devam ederdi, “Vallahi, billahi, tallahi… Bize gösterdiginiz saygi ve ilgiden keyif almiyor, lezzet duymuyor ve beklenti içine girmiyoruz. Çünkü politika adamlari degiliz, dünya liderlikleriyle ilgi ve alakamiz yok, sükürler olsun. Gösterdiginiz bu ilgi ve iltifat sizin güzelliginizden kaynaklaniyor; tamamen sizin ikraminizdir. Daha dogrusu Allah’a ve O’nun (cc) davasina yönelerek O’nu (cc) yüceltmeye çalisiyorsunuz. Siz de can-i gönülden biliyorsunuz ki, Allah’in yoluna yönelmeniz bizi çok mesut ve bahtiyar kiliyor. Bizi gerçekten sevindiren ve mutlu kilan olay, sizlerin çoluk-çocuklarinizla birlikte salih ve takvali insanlar olmaniz, Allah’in bir ayetinden Hazret-i Peygamberin bir hadisinden ders almaniz, geçmis büyüklerimizin herhangi bir menkibesinden etkilenmenizdir. Bize göstereceginiz en büyük ilgi ve saygi budur.”
Aziz kardeslerim, Seyh Hazretlerinin bu haykirisini unutacaginizi düsünmüyorum. Bu sözlerin, üzerimizde çok büyük etkisi vardir. Kalplerimizin derinliklerinde sizleri sekillendiren, güzellestiren ve etkileyen sözler olarak hayatinizda yer almistir. Seyh Hazretlerinin muhtesem bir tevazuyla haykirdigi bu ifadeler aklimizdan çikarmamamiz gereken mühim noktalardir. Rabbimden duam o ki, söylenenleri anlama, kavrama ve uygulama noktasinda sizleri basarili kilsin. Sizlere naklettigim hakikatlerle amel etmeyi de bana nasip etsin.
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Mayis (2016) sayisinda.)