Ilim ve Irfan dergisi hayatimiza kadim pencereler açmaya devam ediyor. Dergi modern insana tasavvufi hayata dayali kadim kalbi gelenekleri hatirlatiyor.
Derginin Mart sayisi (sayi, 43) tevekkül dosyasiyla çikti. Tasavvufi talimin temel vurgularindan biri tevekküldür. Tevekkül bizim kendimizi tarttigimiz, kendimize biçtigimiz payi, kendimizi konumlandirdigimiz mertebeyi degerlendirme imkani yakaladigimiz baslica kalbi eylemlerden biridir.
Bu kalbi eylem fiiliyata geçerken çogu zaman yanlis anlasilmis, neredeyse tembellige, bosvermislige, çalismamaya tevekkül denilir olmustur. Daha da üzücü tarafi, bu yanlis anlama ve uygulamalar tasavvufa mal edilmis, sanki tasavvuf böyle bir hayati öngörüyor fikri yayginlik kazanmistir.
Ilim ve Irfan dergisindeki konu ile ilgili yazilar büsbütün bunun tersini söylemektedir.
Tedbir bizim, takdir O'nun (cc) anlayisi, kula düsenin tedbiri almak, sebepleri yerine getirmek yani tembellik etmemek, çalisip çabalamak gerektigini açikça ortaya koymakta, bunun neticesinin de Allah'in takdiri oldugunu beyan etmektedir. Iste tevekkül, Allah'in takdirine riza gösterebilmek irade ve amelidir.
Dergide dosya kapsaminda, Prof. Dr. Süleyman Uludag, Prof. Dr. Selahattin Yildirim ve Doç. Dr. Mahmut Çinar genis bir yelpazede tevekkülü ele aliyor.
Prof. Dr. Süleyman Uludag'in yazisi tevekkülün ne oldugunu ve ne olmadigini tarihi örnekleriyle ortaya koyuyor. Prof. Uludag, tevekkülün nasil algilandigi hususunda söyle diyor: "Tevekkül, mü’minlerin hal, haraket, fiil, amel, taat, ibadet ve hayat tarzlariyla iligiliyken sonraki dönemlerde çalisma, sebep, tedbir, rizik ve kismetle olan baglantisi öne çikarilmis ve tevekkülün diger hususlarla olan iliskisi gözardi edilmis ve unutulmustur."
Prof. Dr. Selahattin Yildirim da tevekkülün kalbin ameli oldugunu vurguluyor. Önemli bir hatirlatmada da bulunan Prof. Dr. Yildirim, bu konuda da ifrat ve tefrit noktalari karsisinda okuru uyariyor: "Her konuda oldugu gibi tevekkül konusunda da ifrat ve tefrite düsme tehlikesi vardir. Bazilari esbaba tevessül etmeyi her sey zannettikleri gibi bazilari da sebep dairesinde her seyi terk edip Allah’a güvenmeyi tevekkül zannederek ifrat ve tefrite sapmislardir."
Doç. Dr. Mahmut Çinar ise yazisinda Allah Teala tevekkül edenleri sever, diyor. "Tevekkül, kulun her seyi bilen, her seye gücü yeten ve herkesten daha çok kuluna merhamet eden Rabbine güvenmesi ve sürekli olarak O’ndan (cc) yardim talep etmesi bilincidir." diyen Doç. Dr. Çinar, tevekkülün Allah'a güvenmek olduguna isaret ediyor.
Orta sayfada sohbetleri yer alan Seyh Muhammed Muta' Haznevi bu sayida tevekkül konusunu isliyor. Seyh Muhammed Muta' Haznevi, tevekkül, sebeplere sarilip Allah'a güvenmektir, diyor.

Haznevi tarikatinin piri: Seyh Ahmed Haznevi
Prof. Dr. Ali Akpinar, Mescid-i Dirar meselesi baglaminda ser ve nifak merkezlerinin daima iyiligin ve hayrin karsisinda yer aldigini vurguluyor.
Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Baz son devrin büyük alimlerinden, mürsid-i kâmil, ilim ve irfan ehli, Haznevi tarikatinin kurucusu Seyh Ahmed Haznevi'nin genis bir portresini sunuyor okura. 1950 yilinda, 63 yasinda vefat eden Seyh Ahmed Haznevi hizmetleri ve yetistirdigi alimleriyle büyük katkilari olmus bir Allah dostu idi.
Prof. Dr. Süleyman Derin, Batililarin tasavvuf yoluyla Islam'a ulasma sürecini anlatiyor. Bati'daki bu ilginin büyük manevi bosluktan kaynaklandigini belirten Prof. Dr. Derin, bunun da tasavvufla anlam ve karsilik bulduguna dikkat çekiyor. Said Yavuz deneme üslubunda önemli konulari kalplere ve zihinlere naksediyor. Bu sayida, çile, yeniden baslamaktir, diyor.
Bu sayinin tasavvuf sözlügünü ise Abdullah Taha Orhan kaleme almis: Hikmet, himmet, murat.
Zahit Yakin, ilim ve irfan sairi Melaye Ciziri'yi ve onun siirlerinin tasavvufla irtibatini dikkatlere sunuyor.
Betül Nurata, bir kissa bir hisse basligiyla kissalara yeni bir bakis getiriyor. Ahmet Edip Basaran, Gezgin adli romandan hareketle Ibn Arabi'nin manevi yolculuklarini hatirlatiyor.
M. Nezihi Pesen Kirkambar sayfalarinda tasavvuf kültüründen tadimlik bilgiler sunuyor.
Kemal Özer, zika virüsünden hareketle aslinda biyolojik silahlarin dünyayi nasil etkisi altina aldigini gündeme tasiyor.
Ilim ve Irfan dergisi, Gülbahçe ekiyle birlikte Mart sayisinda gönüllere bahar havasi getiriyor.

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016