ILIM VE IRFAN | Aralık | 2015 | ILIM VE IRFAN'DA BU AY...
Yayin hayatina, irfana götürmeyen ilim sig ve ruhsuz kalir, ilme dayanmayan irfan köksüz ve zayif olur ilkesiyle baslayan ve bu çizgisini sürdüren Ilim ve Irfan dergisi kirkinci sayisi (Aralik-2015) çikti.
Simdi degilse ne zaman sorusuyla vakit kavramini dosya konusu olarak isleyen Ilim ve Irfan dergisinde dosya kapsaminda, Prof. Dr. Süleyman Uludag, Rabia Brodbeck, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demirci ve Ismail Acarkan imzalari yer aliyor.
Vaktin degerini bilmeyi ve özellikle tasavvuf geleneginde vaktin degerinin nasil bilindigini Prof. Dr. Süleyman Uludag kaleme almis. Ibnü’l-vakt ve ebü’l-vakt kavramlari çerçevesinde vaktin nasil degerlendirildigini anlatan Prof. Dr. Uludag, “Sufi yapacagi ibadetleri ve görevleri bir önem ve öncelik sirasina koyar, bunu yaparken islerin vakitlerini esas alir. Önce en önemli, en acil ve en lüzumlu olanlari, sonra daha önemli daha lüzumlu (ehem-elzem) olanlari, sonra önemli ve gerekli (mühim-lüzumlu) olanlari yapar. Vakit itibariyle daha mühimi varken mühimle ugrasmaz çünkü her seyin bir vakti var, her seyi vaktinde de yapmalidir.” diyor. Rabia Brodbeck, zamanimizi en güzel sekilde nasil degerlendiririz sorusuna cevap ariyor. Hayatimizdaki dengesizliklerin bizi zamani verimli kullanamamaya sevk ettigini belirten Brodbeck, Rabbimize hizmet ettigimiz takdirde yorulmayacagimizin da altini çiziyor.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demirci imzasini tasiyan, “Zamani Asanlar ve Zamanin Asindirdiklari” baslikli yazi, Kur’an-i Kerim’deki zaman kavramlarindan hareketle insanin zamana nasil sahip olacagini ve böylece nasil asinmayacagini anlatiyor. Yrd. Doç. Demirci, “Modern bilim süre kavraminin en küçük birimine mikro salise adini vermektedir. Sufiler bu süreyi an olarak adlandirir. An ile dem arasinda bir irtibat vardir. Onun için dem bu demdir dem bu dem der sufiler.” diyerek, an’a ve sufilere dikkat çekiyor.
Ismail Acarkan ise, zaman yönetimi ömür yönetimidir, diyor. Acarkan, yazida çok önemli bir noktaya da dikkat çekiyor: Seytana tas atmakla zaman kaybedecegimize ebedi sevgili olan Rabbimize yakinlasmaya gayret etmeliyiz.

Haznevi Ilim ve Irfan Vakfi kuruldu
Orta sayfalarda düzenli olarak sohbetleri yer alan Seyh Muhammed Muta’ Haznevi bu sayida, en önemli ödevimizin kötü aliskanliklari terk etmek oldugunu vurguluyor. Tasavvufun temel gayesinin, kötülüklerimizi derhal birakmak, iyiligin yoluna düsmek oldugunun beyan edildigi yazida, Seyh Muhammed Muta’ Haznevi, dert ve tasamizin dünya olmamasini, tasavvufun adap ve ilkelerinin büyük bir titizlikle yasanip Allah’a olan bagliligimizin artmasini vurguluyor.
Ahmet Hamdi Uzunyol, Haznevi Ilim ve Irfan Vakfi’nin kuruldugunu müjdeliyor, bu vakfin yapacagi ilim ve irfan hizmetlerinin önemi belirtiyor.

Nefsin merteleri ve egitimleri
Prof. Dr. Ali Akpinar, Hazret-i Mevlana’yi dogru anlamanin sifrelerini yaziyor. Prof. Dr. Akpinar, Mevlana’nin sirrini söyle veriyor: Hazret-i Mevlana, düsünce ve hayat anlayisini olustururken Kur’an ve Sünnet’i kendisine rehber edinmis ve gücü nispetinde bu ölçülerde yasamis bir insandir.
Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Baz, nefsin yedi mertebesini ve bu mertebelerin tasavvufta nasil degerlendirildigini ifade ettigi yazisinda, nefs ile nefes arasindaki irtibata da dikkat çekiyor. Nefs-i emmareyi söyle anlatiyor Yrd. Doç. Dr. Baz, “Her nefs makamin bir perdesi, hicabi vardir. Nefs-i emmare makaminda insanin bedeni arzulari ve dünyalik hirsi, Hak ve hakikat yolunda birer perdedir. Bu perdeler kaldirildikça ve aralandikça hakikate yaklasilir.”
Bu sayida seriat, hakikat ve marifet kavramlarini sözlük anlayisiyla Yrd. Doç. Dr. Ferzende Idiz ele aliyor.
Mona Islam, öfkeyi konu edindigi yazisinda, öfkenin insanin ruh ve beden sagligina verdigi tahribata dikkat çekiyor. Öfke aninda yapilmasi gerekeni ise söyle belirtiyor: Hazret-i Peygamberi hatirlamak, O’nu (sas) hayal etmek öfkemizi dindirecektir. Zira hiçbir seytan O’nun (sas) hayali ve mü’minin yaninda hazir bulunusu ile basa çikacak kadar güçlü degildir.
Ahmet Edip Basaran, Mustafa Kutlu’nun Sir adli eserini tahlil ettigi yazisinda sirdaki görünmeyeni ortaya koyuyor.
Kemal Özer, bilimsel gerçekler diye sunulan pek çok seyin aslinda peygamberlerin hayatiyla ve insanliga katkilariyla ters düsmesinin arka perdesini araliyor. M. Nezihi Pesen, Kirkambar sayfalarinda ummandan inciler sunmaya devam ediyor. Ilim ve Irfan dergisi GÜLBAHÇE çocuk ekiyle birlikte Aralik ayinda da gönüllere ilim ve irfan damlalari sunuyor.

Muhterem Müslümanlar! Babam Seyh Hazretlerinden duydum, buyurdular ki...

Sözün bu kadar kiymete bindirilmis ve hâlin bu denli degersizlestirilmis olmasi insanoglunun hiç de hayrina olmayan bir durumun habercisidir....

Ilim ve Irfan dergisinin Ekim 2024 sayisi ihlas dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024