Istikrarli bir biçimde yayin hayatina devam eden Ilim ve Irfan dergisinin Kasim sayisi (sayi: 39) “Sohbet: Sözün Secdesi” dosyasiyla çikti. Irfan gelenegimizin temel konu ve kavramlarini günümüz diliyle yeniden yorumlayan ve bütünlügü muhafaza ederek yeni pencereler açan Ilim ve Irfan dergisi bu alanda önemli bir ihtiyaci karsiliyor.
Sohbet kavramini merkeze alan dergi, Kasim sayisinda, bilhassa tarikat kurumunun ve büyüklerinin bu meseledeki özen ve israrini gündeme tasiyor. Dosya kapsaminda Prof. Süleyman Derin, Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Baz ve Hamza Toprak’in yazilari yer aliyor.
Prof. Dr. Süleyman Derin, sohbeti, Naksibendilik merkezli olarak ele aldigi yazisinda, Naksibendiligin özünün sohbet oldugunu vurguluyor. Prof. Derin, sahabe kavramina da söyle dikkat çekiyor: “Sahabeler, fazilet ve üstünlügü, kitap okuyarak ve ilmi arastirmalar yaparak degil kainatin efendisinin ve en büyük mürsidinin feyiz meclisinden marifet tahsil etmekle elde etmislerdir. Senelerce kitap tetebbu etmekten hasil olmayan ledunni marifeti onlar, Peygamber sohbetinde bir anda elde etmislerdir.” Prof. Derin önemli bir ikazda da bulunuyor: “Bugün bazi sohbet meclisleri veya cemaat ortamlari maalesef alis-veris ve ticari çikarlara alet edilmektedir. Bunlar sohbete ve bunun da ötesinde tarikata zarar vermektedir.”
Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Baz ise, sohbetin diriltici bir nefes oldugunu vurguluyor. Sohbetin özü Allah sevgisidir. Gayesi Allah’in rizasina nail olmaktir. Metodu ise sadiklar ve salihlerle fiziken ve ruhen beraber olmaktir. Bu çerçeveden hareketle Yrd. Doç. Dr. Baz, tarikattaki sohbetin ilkelerinden bazilarini söyle belirtiyor: “Tasavvufi sohbetlerin zaman içerisinde bir usul ve erkani olusmustur. Buna göre sohbete yalniz Allah rizasi için katilmak, seyhi can kulagi ile dinlemek, müsaade edilmedikçe soru sormamak, itiraz etmemek ve tartismaya girmemek, dile getirilen kusurlari kendi nefsinde muhasebe etmek, edeple gelmek ve edeple ayrilmak bunlardan bazilaridir.”
Hamza Toprak ise, ariflerin sohbetinin kalbe sifa oldugunu, kalp hastaliklarinin tedavisinin ariflerin sohbetiyle mümkün oldugunu belirtiyor. Sohbetlerin huy üzerindeki etkisine de deginen Toprak, bu konuda sunlari dile getiriyor: “Sohbetin huy üzerinde büyük bir tesiri vardir. Bir kimse hangi toplulugun arasinda bulunursa onlarin fiillerini kendi, âdeti ve itiyadi haline getirir. Çünkü ister hak olsun ister batil olsun bütün irade, arzu, muamele ve ameller esasen onda mevcuttur. Görmüs oldugu bütün muameleler, arzular ve meyiller kendisinde gelisir ve öbür temayüllere hakim ve galip olur.”
Kalp sagliginiza dikkat ediyor musunuz?
Ilim ve Irfan dergisi manevi hayatin iç meselelerine dikkat çeken yazilariyla okura yeni ufuklar açiyor. Bu sayida Mona Islam, “Kalp Bizim Neyimiz Olur?” baslikli yazisinda, kalbin içindeki dört tabakadan ve buralarda meydana gelen tecellilerden söz ediyor. Mona Islam, kalpteki bozuklugun bütün hayatimizi etkiledigine de isaret ediyor: “Kalbimiz bozuksa amellerimiz bozuktur kalbimiz tevhidde ise amellerimiz ihlaslidir.”
Orta sayfalarda sohbetleri düzenli olarak yer alan Seyh Muhammed Muta’ Haznevi bu sayida, tarikattan istifade edebilmenin sartlarini anlatiyor. Bu yolda, birtakim zorluklara, zahmet ve sikintilara katlanilmasi gerektigine isaret eden Seyh Muhammed Muta’ Haznevi, “Hiçbir sey kolayca elde edilmez. Bu yüzden taat, ibadet, zikir ve evrad konusunda sabirli olmak gerekir. Sabir zor ise de sabir göstermeden maksada ulasmak mümkün degildir.” diyor.
Doç. Dr. Mahmut Çinar, güncel olaylari da merkeze alarak olusturdugu yazisinda Islam’in en temel ilkesinin vahdet oldugunu hatirlatiyor.
Prof. Dr. Ali Akpinar bu sayida da Kur’an’dan derslere devam ediyor. Prof. Dr. Akpinar, Zekeriya peygamberin duasinin kabul olma sürecinden çikardigi dersleri okurla paylasiyor.
Saadettin Acar imzali portre yazisinda padisahlarin sultani Aziz Mahmud Hüdayi anlatiliyor. Acar, Aziz Mahmud Hüdayi’nin padisahlarla iliskisindeki su özelligine dikkat çekiyor: “Özellikle kendi dönemindeki Osmanli padisahlariyla yakin bir iliski kuran Hüdayi Hazretleri, her firsatta yöneticilere vaaz u nasihatlerde bulunmustur.”
Abdullah Taha Orhan imzali “Dürüstlük Salih Bir Ameldir” baslikli yazi ise, hem dürüstlük hem de salih amel kavramini güncelliyor.
Bu sayida Abdullah Siracüddin El-Hüseyni’den “Ümmet-i Muhammed’in Faziletleri” baslikli yazi Sedef Kuralkan’nin tercümesiyle sunuluyor.
Ahmet Edip Basaran, içinde tasavvufi boyutlari barindiran eserleri incelemeye devam ediyor. Bu sayida, Rasim Özdenören’in Denize Açilan Kapi adli eserinden irfan dünyasina yol aliyor, Basaran.
M. Nezihi Pesen Kirkambar sayfalarinda dervislerin hallerinden hatiralar sunuyor. Kemal Özer, tavuklarin da fitratini bozdular, dedigi yazisinda tavuklarin nasil tavuk olmaktan çiktigini anlatiyor.
Her ay GÜLBAHÇE ekiyle okura sunulan Ilim ve Irfan dergisi kalplere ve zihinlere tazelik getiriyor.