SAADETTIN ACAR | Ağustos | 2015 | BASLARKEN
Islam dünyasi zorlu bir süreçten geçiyor. Evet, bu sözü son çeyrek asirdir defalarca duymus ve tekrarlamisizdir ama sahiden bu kez içinden geçtigimiz dönem çok hassas ve fazlasiyla kritik. Cografyamiz üzerine derin hesaplar yapiliyor ve göstere göstere birileri planlarini hayata geçiriyor. Islam aleminin her karisi yapay krizler ve sorunlarla bogusuyor, bogusturuluyor. Çogu disarida tezgahlanan projeler içerideki masalarin eliyle bir bir uygulaniyor.
Maalesef her taraftan yürek yakan haberler geliyor. Kan ve gözyasi bir an bile eksik olmuyor cografyamizdan. Adeta bir kan gölünün içinde kaldik, yüzüyoruz. Savaslar, ölümler, açlik ve yoksulluk, ne acidir ki her tarafta kol geziyor. Cehaletimiz ise derin hesaplar yapanlarin isini kolaylastiran en önemli faktör.
Tüm zenginliklerimiz, yeralti ve yerüstü kaynaklarimiz talan edilmis durumda. Kültür ve medeniyetimize ait ne varsa bir bir yok ediliyor. Hafizamiz resmen siliniyor. Büyük medeniyetimizin kalbi olan güzelim sehirlerimiz maalesef harabeye dönüsmüs halde. Tarihi ve kültürel degeri olan ne varsa planli ve sistemli bir sekilde ortadan kaldiriliyor. Tarihimizle, kültürümüzle bagimizi kuracak her sey tek tek imha ediliyor.
Fotograf bu. Durumu daha fazla ajite etmeye lüzum yok. Hali pür melalimiz ortada. Mesele, internetin ve basin-yayin organlarinin marifetiyle ve tüm çiplakligiyla hepimizin evlerine servis ediliyor zaten.
Evet, fotograf bu ama oyunu kurgulayanlar çok zeki olduklari için bu tarihi, kültürel ve insani soykirima dair olusturduklari algi da söyle: Müslümanlar birbirini yiyor. Basimiza gelenler yetmiyormus gibi bir de Müslümanin nasil bu kadar vahsi, zalim, katil, barbar olabileceginin cevabini da vermemizi istiyorlar. Islam’in böyle bir seyi asla kabul edemeyeceginin savunmasini yapmak da yine biz Müslümanlara düsüyor. Evet, hem katlediliyor, magdur ediliyor, yok ediliyoruz hem de katiller, zalimler, caniler sureta bizden göründükleri için, ayrica onlarin bu dinin müntesibi olamayacaklarini da izah etmek için çirpinip duruyoruz. Hakikaten acinacak bir durum. Aci ve trajikomik.

Muhasebe sart: Nasil, neden?
Hepimizin olan bitenlerin üzerinde derin derin düsünmesi lazim. Tarihi arkaplaniyla birlikte bu fotografi iyi okumak zorundayiz. Ne oldu bize? Neden tüm felaketler bizi buluyor? Girdigi her yere huzur ve baris getiren bu dinin mensuplari neden bu hallere düstü? Çok degil daha birkaç yüzyil önce dünyaya en muhtesem ilim, sanat ve yönetim örnekleri gösteren bizler neden bu hallere düstük? Evet çok degil, çünkü birkaç yüzyil uzun insanlik tarihi içinde çok kisa bir dönem. Bu kadar kisa bir zaman diliminde nasil bu kadar alçaldik, zelil olduk? Aleme nizam verirken birilerinin elinde nasil böyle birer oyuncaga, kuklaya dönüstük?
Derin bir muhasabe sart. Kendimizi, kurumlarimizi köklü bir özelestiriden geçirmek zorundayiz. Meseleyi disariya havale etmenin, birilerinin bizim üzerimizdeki planlarindan sikayet etmenin zamani degil simdi. Çünkü seytan seytanligini yapiyor. Bundan dolayi ona küfretmenin manasi da yok, faydasi da. Hem defalarca bizi aldatan ve yari yolda birakan seytanlarin biz neden dümen suyuna gidelim ki..? Neden? Bir delikten iki defa isirilmayan/isirilmamasi gereken mü’minler, ayni mihraklar tarafindan daha kaç defa aldatilacak?
Öyleyse acilen bizim kendi içimize dönmemiz ve nerede hata yaptik, diye kendi kendimizi sorgulamamiz lazim. Olan bitenlerin olup bitmesinde bizim ne kadar payimiz var, bunu düsünmek zorundayiz. Sunu itiraf etmeliyiz ki hiçbirimiz masum degiliz. Kulaklarimizi ve gözümüzü kapatmamiz da bizi sorumluluktan kurtaramayacaktir. Açikçasi, birilerinin zülüm ve haksizliklarina mesruiyet kazandirmak anlaminda degil tabiki ama sikintinin temelinde bizim kendi degerlerimizden uzaklasmamizin yattigini kabul etmemiz lazim. Evet, biz kendimizi kaybettik. Yoldan çiktik. Ahireti unuttuk. Allah ve Resulü’nün yolundan uzaklastik. Durup kalbimize bakmiyoruz artik. Muhasebeye buradan baslayabiliriz belki.

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024