Yogun ve bereketli bir ay yasadik. Temposu yüksek, dolu dolu bir Nisan ayini geride biraktik. Hamd olsun Rabbimize. Biliyorsunuz, takip ettiniz; Ilim ve Irfan Dergisi geçtigimiz ay içerisinde çesitli illerde Kutlu Dogum programlari tertip etti. Efendimizin dünyayi tesriflerinin yildönümü münasebetiyle çok güzel ve yüksek katilimli programlar icra ettik. Buralarda degerli hocalarimizi okurlarimizla bulusturduk. Efendimizi konustuk, O’na olan muhabbetimizi dile getirdik, bir nevi ahdimizi yeniledik. Tabi ki en büyük organizasyonumuz Gaziantep’te oldu. Muhterem mürsidimiz Seyh Muhammed Muta’ Haznevi Hazretlerinin katildigi programa, yirmi binden fazla kardesimiz istirak etti. Muhtesem bir ilgi vardi ve atmosfer harikaydi. Düzenledigimiz etkinliklere, bu ayki dergimizde genisce yer verdik.

Bu programlarda sürekli altini çizilen nokta su oldu: Bir Müslüman, Peygamber Efendimizi konusmak için bahaneler arar. Evet, bizler O’nu konusmak, sözü her firsatta O’na getirmek için firsat kollamaliyiz. Çünkü biliyoruz ki tüm sorularimizin cevabi O’nda. Tüm hastaliklarimizin ilaci O’nda. O’nu ne kadar konusur ve anlarsak çözüme ve felaha o kadar yakinlasiriz. O’na hayatimizda ne kadar yer verirsek, Allah’in rizasina o denli müstahak oluruz. Bunun için de bu tür programlari ganimet bilmeliyiz. Allah’tan umudumuz ve duamiz, duyduklarimizla amel etmeyi nasip etmesidir. Sözü dinleyip o güzel sözlere uygun bir hayat yasamaya Allah Teala hepimizi muvaffak etsin. Mayis ayinda da konferans serimiz devam edecek. 10 Mayis’ta Diyarbakir’da, 17 Mayis’ta da Ankara’da olacagiz insallah. Burada da okurlarimizla bulusacak, hasret giderecegiz.

Madem ki dogduk, ölecegiz
Bu ayki dosya konumuzu ‘ölüm’e ayirdik. Lezzetleri bölen ve Efendimizin sikça hatirlamamizi emrettigi olum, Müslümani bu dünyada diri kilar, adimlarini daha dikkatli atmasini saglar. Ölüm, mutlak son degil, bitis degil, yeni bir baslangiç, ebedi hayata açilan bir kapidir. Bir açidan rahmettir insanlar için, kurtulustur. Müslümanlar için dünya sikintilarindan ve dertlerinden siyrilmanin adidir o. Üstad Necip Fazil’in dedigi gibi;
Ölüm güzel sey, budur perde ardindan haber
Hiç güzel olmasaydi, ölür müydü Peygamber?

Baska bir kiymetli sair, merhum Erdem Beyazit ise baska bir yerden bakiyor meseleye:
Ölüm bize ne uzak, bize ne yakin ölüm
Ölümsüzlügü tattik, bize ne yapsin ölüm.

Degerli yazarlarimiz ölüm bahsini dergimiz okurlari için kaleme aldi. Dikkatle okunmasini tavsiye ederiz. Dosya disinda da, yine degerli akademisyen ve yazarlar sizler için çok önemli metinler kaleme aldilar.

Allah Teala, tüm gayretlerimizi kendi rizasina uygun amellere dönüstürsün. Bizi ihlastan ayirmasin. Kibirden, benlikten, hasetten ve nefretten bizleri korusun. O’nun her seye gücü yeter, süphesiz. Efendimize, tertemiz aline ve güzide ashabina salat ve selam olsun.