Yüce Allah insani yeryüzünde halife kilmis, yiyecek, giyecek ve siginak olarak ihtiyaç duydugu her seyi kendisine bahsetmistir. Gerçekten de Allah’in insanlara ikram ettigi nimetler saymakla bitmez.
Yeryüzünün imari için verilen bu nimetler ayni zamanda birer imtihan vesilesidir. Böylece iyilerle kötüler, isyankarlarla itaatkarlar birbirinden ayirt edilecek, Allah yolunda infak edenlerle cimrilerin farki ortaya çikacaktir. Öte yandan yüce Allah rizkimizi helal yollardan temin etmemiz için yapilmasi gerekeni yapmamizi emretmis ve bizleri helal kazanca tesvik etmistir. Durum ve gerçek böyle oldugu halde Islam düsmanlari Islamiyet’i itham ederek dinimizin insani tembellige yönelttigini ileri sürmüslerdir. Bu, Islam’a yöneltilmis büyük bir iftiradir. Islam, sebeplere ve tedbirlere basvurmadan yapilan tevekküle kesinlikle karsidir. Islam, Müslümani çaliskan, dinamik, atik ve üretken olarak görmek ister ve buna tesvik eder. Islam, Müslümanin hayata dair rolünü ifa etmesini ister. Ayet-i kerimede söyle buyurulmaktadir, “Üzerinde ve Allah’in verdigi riziktan yiyin diye yeryüzünü sizin emrinize veren O’dur. Sonra dönüsünüz yine O’na’dir.” (Mülk, 15)
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Mart (2015) sayisinda.)