Yüce Allah Kur’an-i Kerim’de, “Rabbimiz Allah’tir deyip sonra da dogru yolda sebat edenlere gelince, onlarin üzerine melekler iner ve derler ki, ‘Korkmayin ve üzülmeyin size vaat olunan cennetle sevinin!’” (Fussilet, 30) Buna göre, yüce Allah istikamet üzere olan Müslümanlari methediyor, insanlar üzülüp korktuklarinda dahi onlarin üzülmediklerini ve korkmadiklarini ifade ederek onlara güven telkin ve onlari ebedi kalmak üzere cennetle müjdeliyor. Ashab-i kiram istikametin manasini çesitli sekillerde izah etmislerdir. Hazret-i Ebubekir, “Onlar sözlü olarak dosdogru olduklari gibi fiili olarak da istikamet üzere olmuslardir seklinde açiklama yapiyor. Hazret-i Ömer’in açiklamasi ise söyledir, “Onlar Allah’a itaat ederek dosdogru olmuslar, tilkiler gibi hilelere basvurmamislardir.” Bu ayetteki sebat ile ilgili olarak Hazret-i Osman da buyuruyor ki, “Istikamet üzere olmak her seyi yalnizca Allah rizasi için yapmak anlamina geliyor.” Hazret-i Ali de sebat üzere oldular ifadesini, farzlari yerine getirdiler, seklinde açiklamistir.
Her halükarda, Rabbimiz birdir, O’nun ortagi, seriki yoktur, deyip Ilahi emirlere bagli kalan emirlerini yerine getirip yasaklarindan kaçinan iman ehli için en büyük müjdedir. Buna göre söz konusu olan ehl-i imana ölüm esnasinda melekler inecek ve kendilerine, “Ölüm ve sonrasindan korkmayiniz, geride biraktiginiz dünyalik isler için üzülmeyiniz ve size söz verilen cennetle sevininiz.” diyecekleridir.
Bir gün bir adam Hazret-i Peygambere gelerek, ey Allah’in Resulü, bana Islam ile ilgili öyle bir sey söyle ki, senden sonra hiç kimseye sorma ihtiyaci hissetmeyeyim, deyince Allah’in Resulü söyle buyurmustur: “Iman ettim, de ve dosdogru ol!”
Iman birtakim formalitelerden ve bos sözlerden ibaret degildir. Tam aksine, iman Allah’in dini üzere istikametli olup karar kilmaktir. Baska bir ifadeyle iman, kalbe yerlesen hakikatlerin fiillerle onaylanmasi ve sonuçta Allah’tan korkmayi netice vermesidir. Su halde Hazret-i Peygamberin emrettigi sekilde iman eden, Allah’in seriatina bagli kalarak dosdogru olan, gerçek yolu bulmus demektir; gayelerin en yücesi ve degerlisi olan Ilahi rizayi hak etmis demektir.
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Aralik (2014) sayisinda.)