
Tam adi Habib bin Isa bin Muhammed; künyesi,
Ebu Muhammed; nisbesi ise el-Acemi
ve e l-Farisi’dir. Aslen Iranli olan Habib
el-Acemi Basra’da yasamistir. Ilk dönem sufileri
arasinda sayilabilecek zatin vefat tarihi net olmamakla
birlikte 113/731, 115/733, 120/738, 125/733 ve
130/747-748 olmak üzere farkli tarihler verilmistir.
Tasavvuf yoluna yönelmeden önce ticaretle mesgul
oldugu ve tefecilik yaptigi nakledilmistir. Bir rivayete
göre, yemek yiyecegi vakit yanina bir dilenci
gelmis ve kendisinden sadaka istemistir. Habib
ise dilenciyi azarlamis, bu sebeple de yemegi kana
kesilmistir. Bunu gören Habib yaptigina pisman
olmus, tefeciligi birakip dürüst bir tüccar olarak
hayatina devam etmeye karar vermistir. Nakledilen
bir baska menkibeye göre, yoldan geçerken
karsilastigi çocuklarin kendisinden korktugunu
görmesi Habib’i ziyadesiyle üzmüs, bunun üzerine
Hasan Basri Hazretlerinin meclislerine giderek
tevbe etmistir.
Yazinin tamami derginin 2025 Subat sayisinda.
Acizane ben babam Seyh Hazretlerinden sunlari duydum, buyurdular ki:...
Bugün yerküreyi fesada ve uçurumlara sürükleyen Bati uygarligi veya teknolojik medeniyet...
Ilim ve Irfan dergisinin 2025 Agustos sayisi niyet ve amel dengesi dosyasiyla çikti....