ILIM VE IRFAN | Haziran |
2024 |
AYIN KONUSU
| Okunma: 186
DÜNYADA AHIRET BILINCIYLE YASAMAK
Anlatildigina göre Sehl bin Abdullah Tüsteri bütün malini Allah yolunda harcardi. Onun bu durumunu gören annesi ve kiz kardesi Abdullah bin Mübarek’e sikayette bulunarak,
-Onun bu yaptigi elimizde hiçbir seyi birakmayacak, fakir olmaktan endiseleniyoruz, dediler.
Abdullah bin Mübarek onlara yardim etmek maksadiyla Sehl’in yanina gitti. Sehl, Abdullah bin Mübarek’ten önce davranarak dedi ki,
-Sehirden köye göç etmek için köyden bir parça arazi satin alan adam ne yapar? Sehirde hiç malini mülkünü birakir mi?
Abdullah bir Mübarek, Sehl’in ne demek istedigini anladi. Onun annesine ve kiz kardesine giderek söyle dedi:
-Sehl bununla size sunu demek istiyor: Sehirden köye göç eden biri sehirde hiçbir seyini birakmazken dünyadan ahirete göç eden biri nasil olur da dünyada bir seyler birakabilir?
Bu kissada pek çok ibretler var. Sadece cömertlik degil, ahiret suuru ve bu suurla dünyayi terk etmek, dünyadan geçmek, dünyayi imar etmeye kalkmamak ve ahireti dost bilerek dünyadan kaçmak var.
Yalan dünya, ölümlü dünya, evliyalari alan dünya bizi de alacak. Ancak çok kisa bir süre burada yasayacagiz, ölmeyecek sekilde geçecek sonraki hayatimiz. Bu sebeple bütün Allah dostlari yatirim tavsiyesi verirken topragin altina yatirim yapmayi tavsiye ederler.
Gafillere tenbihler bahsinde Ebü’l-Leys Semerkandi Hazretleri söyle der: Allah Teala, ardi arkasi kesilmeyen hedefler ve emeller pesinde kosanlari su dört seyle cezalandirir: Ibadetlerde tembellik, dünyevi kederlerin artmasi, mal-mülk biriktirme hirsi ve kalbinin katilasmasi.
Kalbimiz dünyada karar kilarsa tastan kati pek olur, ahirete ve cennete uçarsa tüyden yumusak.
Dünyanin Allah katinda sivrisinek kadar degeri yoktur, dünya mü’mine zindandir. Bu ulu hakikati Peygamber Efendimiz beyan etmistir. Böyle degersiz bir zindanin neresinde, ne kadar yasamak, neresine malik olmak istersiniz?
Isa Aleyhisselam, “Dünya ehlinin mallarina bakmayin çünkü onlarin mallarinin piriltisi sizin imaninizin nurunu söndürür.” demistir.
Alimlerden bir zat da söyle demistir: Dünya maliyla çokça ugrasmak kalpten imanin tadini çeker, alir.
Bunca tehlikesine ragmen insan hangi cesaretle, hangi bilgiyle, hangi istekle, hangi emelle dünyaya sarilabilir ki?!
DÜNYA-AHIRET DENGESI
PROF. DR. SÜLEYMAN ULUDAG
Hubb-i dünya denilen dünya
sevgisi nedir ve ne degildir?
Bunun Islam’daki
yeri hükmü ve yorumu
nedir? Bu hususu dogru
anlamak için evvela dünya terimine
açiklik getirmek ve bu kavramin neyi
kapsayip neyi kapsamadigini belirtmek
ikinci olarak da dünya-sevgi
iliskisi üzerinde durmak gerekir.
Islam inanci itibari ile varliklar ikiye
ayrilir: Hâlik-mahluk ya da Hak-halk.
Masiva veya masivallah dedigimiz
her varlik Allah tarafindan yaratilmis
olup O’nun (cc) isim, fiil ve sifatlarinin
tecellisidir. Bunlarin tümüne birden
mahlukat, yaratiklar, mümkünat, mevcudat,
âlem, evren dendigi gibi olusuma
degisime ve dönüsüme maruz olmak
itibari ile mükevvenat ve kainat da
denir. Melekler, cinler, seytan, ruhlar,
ars, kürsi, Levh-i mahfuz gibi varliklar
da yaratilmislardir. Bunlar âlem-i gayb
digerleri sehadet âlemidir.
Dünya kelimesi ise ayetlerde insanlarin,
kavimlerin ve toplumlarin ölmeden
evvelki hayatlari, yakin hayat ve simdiki
hayat anlamina gelir. Ölümden
sonraki hayata ise ahiret hayati, ukba
veya sonraki hayat adi verilir. Biri fani
digeri bakidir.
Dünya hayati dogumla baslar, ölümle
biter; fanidir, geçicidir, süresi de kisadir.
Ahiret hayati ise bakidir, ebedidir,
siniri yoktur.
Kur’an’da ve hadislerde dünya denilince
arz denilen yeryüzündeki belli ve
sinirli insan ömrü kastedilir. Kur’an’da
ve hadiste günes sistemindeki gezegenlerden
biri olan yerküresine (arz,
zemin, yeryüzü) denir. Buna dünya
denmez. Kisilerin ömürleri yeryüzünde
geçtiginden hal-mahall iliskisi dikkate
alinarak daha sonraki dönemlerde
arza ve yerküresine de dünya dendigi
olmustur. Simdiki durum bu olmakla
beraber ayet ve hadislerdeki durum
bundan farklidir. Kur’an’da arzdan ve
semadan (yer-gök) bahsedilir. Yedi
sema vardir, arz da öyledir. (Talak, 12)
DÜNYEVILESME HASTALIGI
DOÇ. DR. IBRAHIM TOZLU
Dünyevilesme; insan hayatinin merkezinde
dünya ve dünyaya yönelik her türlü temayül
ve bu egilimin zihinlerde yer alan beklentisidir.
Dünya, insana lezzet veren birtakim
hazlarla donatilmistir. Ahiret ise bütün Ilahi dinlere
göre dünyanin gerçek ve ebedi yönüdür. Bu sebeple
dünya ve ahiretin ne oldugunu din duygusu olmadan
kavrayabilmek mümkün degildir. Deyim yerindeyse
dünyaya deger verince din, ahirete yönelince de dünya
birbirinden hosnut ve razi olmaz. Bu yönüyle Hazret-i
Ali’ye isnat edilen ifade de oldugu gibi, “Dünya ve ahiret
iki kuma gibidir, birini ne kadar hosnut edersen, digerini
o kadar kizdirirsin.” (Gazali/Ihya)
Dosya yazilarinin tamami derginin Haziran 2024 sayisinda.