FILISTIN BIR SINAV KAGIDI HER MÜ’MIN KULUN ÖNÜNDE

Filistin, uzun ve zor bir sinav kagidi olarak Islam ümmetinin önünde durmaktadir. Yahudilerin bitmek bilmeyen isgalleri, öldürmeleri, saldirganligi hem Filistin’deki Müslümanlar hem de bütün dünya Müslümanlari için aci ve agir bir imtihandir. Filistin’de yasayan kavimlerin ve isgal veya istilalarla burada hakimiyet kuran siyasi güçlerin tarihi çok gerilere uzanacak kadar eskidir. Bölgenin, üzerinde insanoglunun kültür izlerine rastlanan toprak parçalarinin en eskilerinden biri oldugu bilinmektedir. Yapilan arkeolojik kazi ve arastirmalara göre ilk buluntular, günümüzden 14.000 yil öncesine aittir.
Bin yillar boyu mücadelelere sahne olmus bu topraklarda Islam’in adalet kilici ve düzeni hakim olmadikça huzur ve barisin gelmesi de mümkün degildir. Siyasi mücadeleler bir tarafa, bölgedeki tarihi ve kültürel kimlik de ancak adalet ve hakkaniyet hakim oldugu sürece korunabilir.
Ilk Israil krali Saul’ün (Talut) yerine tahta geçen Hazret-i Davud, Kudüs’ü fethederek bir saray yaptirdi, burayi devletin bassehri haline getirdi ve otuz üç yil Kudüs’te hüküm sürdü.
Peygamberlerin, salih kimselerin, velilerin, sahabilerin vatani olan Filistin, aradigi huzur ve barisi ancak Müslümanlarin yönetim ve adalet ortaminda bulmustur, bulacaktir.
Yahudi ve Hristiyanlarin ellerine güç geçtiginde, nerede olursak olalim bizleri devletsiz, sahipsiz ve daginik bulduklarinda edecekleri zulmün haddinin ve hesabinin da olmadigi asikardir.
Bizler, sadece bir gün degil sadece bugün degil her daim bir ömür Filistin’in ve bütün mazlum Müslümanlarin yaninda olmaliyiz. Bu yaninda olus, Allah’in biz mü’minleri kardes kilmasinin suuruyla ve kardeslik hukukumuzu yerine getirmekle olacaktir.
Bugün boykot kavramiyla hayatimiza giren bazi seyler aslinda bizim fitrat, yasayis, tercih ve din olarak besikten mezara kadar hassasiyet göstermemiz gereken hususlardir. Bir ömür boykot; Islam disindakilerin, bütün batillarin hayat tarzini, kültürünü, düzenini bir ömür boykot.
Cenab-i Hak bize, yolunda yasamayi, ugrunda sehit olmayi, dünyanin zilletine degil Islam’in izzetine ermeyi nasip etsin.


FILISTIN BIZIM NEYIMIZ OLUR?
PROF. DR. IBRAHIM BAZ


Filistin bir cografya ismi olmaktan çok daha büyük bir anlama sahiptir. Çünkü Filistin, nice nebinin ayak izini tasiyan ve yeryüzüne anlam katan nadide bir mekandir. Sirtinda tasidigi tarihi ile yeryüzünün cani, cevheri ve hatta göge açilan kapisidir. Kur’an’da adi geçen birçok peygamber ya bu cografyada yasamis yahut bir kez bile olsa, yolu bu cografyaya düsmüstür. Kisaca Filistin anlasilmadan ve anlatilmadan ne insanlik tarihi ne de dinler tarihi anlatilabilir. Peki, simdilerde tarihinin en zor günlerinden birini yasayan Filistin, bir Müslüman ve hatta vicdani olan bir insan için ne anlama gelmektedir? Yahut söyle soralim; Filistin bizim neyimiz olur?

ISLAM ÜMMETI VE EHL-I KITAP
PROF. DR. ALI AKPINAR


Kur’an-i Kerim Ehl-i kitaptan niçin bahseder? Hayat düsturumuz Kur’an, bizi hayata hazirlayan kilavuzdur. O, anlattiklariyla bizim yolumuzu aydinlatir, bu dünya hayatinda karsilasabilecegimiz olaylara karsi takinacagimiz tavirlari bize ögretir, dünyada izzetli ahirette cennetli bir hayatin sahibi olabilmek için gerekenleri bize açiklar. Iste bu meyanda Kur’an, pek çok ayetinde bizden önceki kavimlerden bahseder, bizim disimizdaki inanç sahiplerini söz konusu eder. Kur’an’in pek çok ayetinde israrla durdugu konulardan biri de Ehl-i kitap/Yahudi ve Hristiyanlardir. Ehl-i kitap kavrami 2’si Mekki toplam 47 ayette; Beni Israil kavrami 12’si Mekki 4’ü Medeni 16 surede 40 ayette; Yahudi kavrami ise 3’ü Mekki 19’u Medeni 22 surede 22 ayette geçer. Bunlardan Ehl-i kitap, kendilerine Ilahi kitap verilmis kimseler demektir. Beni Israil, “Israil ogullari”; Yahudi, “günah isleyip dönenler” anlamina övgü anlamina gelir. Aslinda bu kavramlarin hepsi olumlu anlamlar tasir. Söyle ki: Kitap ehli derken, siz kendilerine kutsal kitap verilmis, Ilahi hikmet ve uyarilardan haberdar olmus kimselersiniz. Size kitaba göre yasamak, dosdogru yolda olmak ve her bakimdan insanliga güzel örnek olmak yarasir, mesaji verilmektedir. Bu anlamda biz Müslümanlar da kitap ehli sayiliriz. Zira bize de bütün önceki kitaplarin mesajini kapsayan son Ilahi kitap Kur’an verilmistir.

HAYAT TARZIMIZIN ÖNCELIKLERI VE INCELIKLERI
PROF. DR. SÜLEYMAN DERIN


Yüce Rabbimiz Kitab-i Kerim’inde bizleri korku, açlik, ürünlerde, mallarda azalma ve ölüm ile imtihan edecegini bildiriyor: “Elbette sizi korku, açlik; mallar, canlar ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele!” (Bakara, 155) Bu sebeple Müslümanlarin zor imtihanlardan geçirilmesi onlarin cennete girmesi için bir firsattir. Imtihandan geçen ve imtihana sahit olanlarin her birinin degisik bir sorumlulugu vardir. Imtihan edilenlere lazim olan sabir ve sebat sahibi olmalaridir. Ayeti güncel hadiseler ile degerlendirdigimizde, Gazzeli kardeslerimiz bu ayette geçen, korku, açlik, mal ve can kaybinin hepsinden ayni anda imtihan olmaktadirlar. Insan bazen agir bir hastalikla imtihan olur ama mesela karni aç degildir veya ailesinin üstüne bir bomba düsmeyeceginden, evinin ve arabasinin yok olmayacagindan emindir.
Peki Gazzeli kardeslerimiz bu hususta imtihani verebilmis midirler derseniz, gördügümüz kadariyla onlar bu zorlu imtihandan alinlarinin aki ile çikmaktadirlar. Filistinli mücahitler, “Süphesiz o seytan ancak kendi dostlariyla sizi korkutmaya çalisir. Eger mü’minseniz, onlardan degil, benden korkun!” (Ali Imran, 175) ayetinin emrine sarilmislardir. Seytan, dostu olan Yahudi ve Hristiyan ordulari ile onlari korkutmaya çalismaktadir, onlar ise seytanin avenesinden degil de Rablerinden korkmaktadirlar. Allah’a olan sarsilmaz tevekkül, sabir, metanet, düsman karsisinda cesaret hususunda onlar tüm Islam âlemine hatta insanliga örnek oluyorlar. Gazzeli mü’minler bizlere zor zamanda Islam nasil yasaniyor bunun keyfiyetini gösteriyorlar.

Dosya yazilarinin tamami derginin Aralik 2023 sayisinda.