INSANLIGIN MÜRSIDI
PEYGAMBERLER
Adem Aleyhisselam ilk peygamber ve ilk insandir. Insanlik peygamberle baslamistir. Rabbimiz, bizleri basibos birakmamis, irsad için, emrine uygun yasamamiz için Adem Aleyhisselam ile baslayarak peygamberlerini göndermistir.
Süphesiz son peygamber, son elçi Muhammed Mustafa Aleyhisselamdir. Artik bütün insanlar O’na (sas) tâbi olmakla, O’nun (sas) Allah’in kulu ve resulü oldugunu tasdik ve ikrar ile mükelleftir.
Peygamberler olmasaydi insanlar hakki ve hakikati idrak edebilirler Rabbimizi hakkiyla taniyabilirler miydi? Bu soruya evet demek mümkün degildir. Tarih ve tecrübe de göstermistir ki, seytan ve nefs her insani ve milleti saptirmak için en küçük firsati dahi kaçirmamaktadir. Böyle bir hal karsisinda hangi akil, hangi vicdan kainatin Rabbi olan Allah hakkinda hakkiyla ilim ve irfan sahibi olabilirdi ki?
Peygamber kelimesi Farsça olup sözlükte “haber getiren” demektir. Eski Türkçe karsiligi yalvaçtir -yalavaç-, ancak peygamber kelimesi erken dönemde Türkçeye geçip yerlesmistir.
Kur’an-i Kerim’de peygamber karsiliginda nebi, resul ve mürsel kelimeleri, peygamber göndermeyi ifade etmek için irsal, ictiba, istifa ve ba‘s kökünden fiiller kullanilir. Nebi sözlükte “haber veren; mertebesi yüksek olan; açik seçik yol” anlamlarina gelir. Resul ve mürsel kelimeleri de “gönderilmis kisi” manasindadir. Gerek nebi gerek resul Kur’an’da, “Allah’in buyruklarini ve ögütlerini muhataplara bildirmek üzere seçtigi elçi” anlaminda, resul ayrica Allah ile peygamberleri veya diger bazi yaratilmislar arasinda elçilik yapan melekler hakkinda kullanilir.
Günümüz Türkiyesinde ve tarihimizde çocuklarimiza en çok verdigimiz isimlere bir bakalim: Adem, Idris, Nuh, Ibrahim, Ismail, Ishak, Yakup, Yusuf, Salih, Suayb, Musa, Harun, Ilyas, Yunus, Eyyüb, Davud, Süleyman, Zekeriyya, Yahya, Isa ve Muhammed. Bu isimler ayni zamanda Kur’an’da geçen peygamber isimleridir. Allah’in bütün peygamberlerine iman, saygi ve hürmet siarimizdir. Salat ve selam cümlesinin üzerine olsun. Hatemü’l-enbiya Resul-i Ekrem Efendimiz ümmeti olmakla seref buldugumuz son elçi, son peygamberdir.
INSANLIK,
YÜCE ALLAH ILE
ILETISIM KURMAYA
MUHTAÇTIR
PROF. DR. ALI AKPINAR
“Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsiniz, Allah ise hiç
kimseye muhtaç degildir, övülmeye layik olandir.”
(Fatir, 15) Evet, insanlik yüce Allah’in hava, su, gidalar
gibi nimetlerine muhtaç oldugu gibi; O’na (cc) inanmaya, O’na
baglanip dua ve ibadet etmeye, O’nunla iletisim kurmaya da
muhtaçtir. Zira insan, ne kadar akilli, donanimli olursa olsun;
insanlarin içerisinden ne kadar büyük düsünür, filozof, bilgin
çikarsa çiksin insanlik kendine yetmemektedir. Insanin akli
kendine yetseydi, tarih boyunca bu kadar alçalamaz, bu kadar
dejenere olamaz, insanlar içerisinde bu kadar kötüler çikmazdi.
Insanligin yüce Yaratici ile iletisimini peygamberler saglamislardir.
Peygamberler, her bakimdan seçilmis, donanimli
ve dayanikli insanlardir. Bir anlamda peygamberler, insanlik
ile yüce Rab arasinda iletisimi kurma konusunda kendilerini
feda eden, bir nevi paratoner vazifesi gören insanlardir. Yüce
Allah’i bizzat görmek isteyen Hazret-i Musa peygamberin bu
istegi, “Sen beni göremeyeceksin ama daga bak, eger o yerinde
kalirsa sen de beni göreceksin.” (Araf, 143) denilerek kabul
edilmemistir. Yüce Allah, daga tecelli edince de bu Ilahi tecelli
karsisinda koskoca yalçin dag un ufak olmustur.
KURTULUSUN ÖNDER VE ÖRNEKLERI PEYGAMBERLER
PROF. DR. IBRAHIM BAZ
Ilk insanin ayni zamanda bir
peygamber olmasi, üzerinde
önemle durulmasi ve düsünülmesi
gereken bir husustur. Bu baglamda
hayatin anlamini ve kendisinin hakikatini
kavramak isteyen her insanin
bir an durup kendi kendine su sorulari
sormasi gerekiyor: Hazret-i Adem’in ayni
zamanda peygamber olarak görevlendirilmesinde
ve kendisinden sonra sayisiz
peygamberin gönderilmesinde Allah’in
muradi nedir? Teker teker peygamberleri
ve genel anlamda peygamberligi
yani nübüvvet konusunu nasil anlamak
lazim? Peygamberligin mührü olan Hazret-
i Muhammed (sas) ve O’nun “en güzel
örnek” olarak tanimlanmasi insanlik
için ne anlama gelmektedir? Bütün bu
sorulara tam tersinden bakarak, “Peygamberler
olmasaydi neler olurdu?”
sorusunu da sormak gerekir.
SON PEYGAMBER
MUHAMMED MUSTAFA
VE DAVETI
DOÇ. DR. IBRAHIM TOZLU
Resul-i Ekrem’in gönderilmesiyle
inanca dair her türlü ihya ve tecdid
faaliyeti sona ermistir. Kur’an son
peygamberin bu özelligini “üsve-i
hasene” olarak takdim etmistir.
(Ahzap, 21) Ne var ki Mekke’de hayat
süren müsrikler dinle bütünlesen
bir peygamberin bu örnekligini
kabul etmemislerdir. Esasen Mekke,
tüm yeryüzü adina prototip bir merkezdir.
Onun için Kur’an’da “ümmül
kura / sehirlerin anasi” diye anilir.
Bir diger ifadeyle Mekke’de her ne
olup bitecekse bu tüm yeryüzü için
her zaman ayni sekilde tezahür edecektir.
Bu sebeple Mekke, hayatin
merkezi olmustur. Tüm peygamberler
Mekke’yi mesken tutmuslar ve
dünyayi tesrifiyle son peygamber de
(sas) oradan cümle âleme Ilahi nuru
yaymistir.
Dosya yazilarinin tamami derginin Ekim 2023 sayisinda.