Dareyn saadeti, iki cihan saadeti
-
dir. Insan hem bu cihanda hem
de sonraki sonsuz cihanda saa
-
det, huzur ve güven arar. Biz, kul
olarak Allah’a ve Resulüne iman ederek
ve bu imanin icabini yerine getirerek iki
cihan saadetini elde edebiliriz. Ahiret saa
-
detinin, cennete kavusmanin tek yolu da
budur. Imansiz gitmek, -Allah muhafaza- bir insanin basina gelebilecek en büyük
felakettir. Son nefes, iman nefesi, kelime-i
sehadet nefesi olmalidir.
Bu dünyada yasarken de biz kul ve insan
olarak imanin nimetleriyle güven ve
huzur içerisinde yasariz. Iman, sadece
ahiret için saadet kaynagi degildir; bu
cihan, bu dünya da için de saadet, huzur
ve güven kaynagidir.
Sözüne güvenilmez, fitne ve fesatçi ve dahi
yalanci biriyle arkadaslik, dostluk, alisve
-
ris edebilir misiniz yahut caninizi veya
malinizi ona emanet edebilir misiniz?
Atalarimiz, geçme namert köprüsünden
ko aparsin su seni, demisler. Yine bir dua
olarak, namerde degil merde de eyleme
muhtaç Allah’im, demisler. Her dönemde
ve her devirde insanlar aslinda güvenilir
birini aramislar.
Iman sahibi olmak; ahlakli, namuslu,
dürüst, mert, cesur, dogru sözlü, adaletli,
güvenilir insan olmak demektir. Bütün
bu meziyetler bu dünya saadetinin, top
-
lum hayatinin, insanlar arasi geçim ve
düzenin, toplumun varliginin ve birliginin
de en hassas en can alici ve en merkez
noktalaridir.
Eskiden, birisi bir kötülük islediginde,
devlet ne yapsin herkesin basina bir polis
dikemez ya, denilirdi. Evet, polis, jandarma,
asker devletin ve milletin güvenliginin,
huzurunun, barisin can damaridir. Onla
-
rin degil yoklugu biraz zaafiyeti bile çok
kisa zamanda millet içinde huzursuzluga,
haksizliga, adaletsizlige, karmasaya sebep
olur. Bizim toplumsal güvenligimiz, onlar
hakkiyla vazifesini yerine getirdiginde
saglanir.
Bütün bunlar sunu gösteriyor: gerek birey
-
sel hayatimiz gerekse toplum ve millet
hayatimiz iman dedigimiz manevi gücün
maddi hayatimiza saglikli bir sekilde
yansimasiyla güven, saadet ve ve huzur
içerisinde yasanir.
Dosyamizda imanin öncelikle bu cihan
hayatimiza olan yararlarini, faydalarini
ele aldik. Bereketli okumalar dileriz.
DÜNYADA IZZET AHIRETTE CENNET: IMAN
PROF. DR. ALI AKPINAR
Iman, kalpte köklesip dil ile cihana
ilan edilen ve davranislarda kendisini gösteren ruhtur. Demek ki
iman kalpte köklesecek, tüm
organlara hayat verecek, izini tüm
organlarda gösterecek. Iman, bütün
anlariyla hayati anlamli hale getiren
ruhtur. Insanin söyledigi ve yapip
ettigi amellerin belirli vakitleri vardir, yani onlar sürelidir; ama iman her
zaman var olmasi gereken bir ruhtur.
Günümüz insani yapip ettiklerinin
hemen karsiligini görmek ister. Bir
okulu tercih eden, bir meslegi seçen
kisi ilk olarak, benim bundan karim/
kazancim ne olacak diye sormaktadir.
Kur’an’in deyisiyle insan pek acelecidir. (Isra, 11) Insanin aceleci olmasi
yapip ettiklerinin karsiligini hemen
görmek istemesidir. O, sonradan olacak olan seylerin hemen oluvermesini
ister. Ileride, ahirette görecegini simdiden görüvermek ister. Sabretmez,
tahammülsüzdür. Ahirette görecegini dünyada görmek istediginden,
dünyayi ve dünyaliklari ahirete tercih eder. Dünyada elde ettiklerini hep
kazanim olarak görür. Halbuki, kazanim yalnizca maddi seyler elde etmek
degildir. Yine hayat yalnizca bu dünya
hayatindan ibaret degildir, dolayisiyla
kazanimlar yalnizca bu dünyada elde
ettiklerimizden ibaret görülmemelidir. “Ama sizler dünya hayatini tercih
ediyorsunuz. Oysa ahiret daha iyi ve
daha kalicidir.” (Ala, 16-17)
DÜNYA SAADETI IÇIN DE IMAN
PROF. DR. SÜLEYMAN DERIN
Pek çok insan dinin sadece ahirette mutluluk getirecegini, bu
dünyada fazla bir faydasi olamayacagini düsünür. Halbuki bu
son derece yanlis bir düsüncedir. Evet iman edenler pek çok
zor imtihandan geçecek, imanlarinin bedelini ödeyecektir.
Bununla beraber dünyadaki en mutlu insanlar öncelikle peygamberler sonra onlarin varisi olan Allah dostlari ve iman derecelerine göre
mü’minler olmuslardir. Demek ki Allah’a iman eden mü’min daha
bu dünyada cennet hayatini yasamaktadir. “Rabbinin makamindan
korkanlar için iki cennet vardir.” (Rahman, 46) ayetinin yorumunda
bazi müfessirler iki cennetten birinin dünyada digerinin ise ahirette
verilecegini bildirirler. Yani iman sahibi insan daha bu dünyada
manen cennete girmis olur. Biz bu yazimizda imanin dünyada insana
kazandirdigi güzellikleri ele alacagiz ki mü’minler içinde bulunduklari nimetin farkina varsin ve Islami bir yük gibi degil de bir nimet
olarak görsünler. Ummandan bir katre kabilinden imanin dünyevi
bazi faydalari sunlardir:
IMAN, UMUT VE HUZURDUR
DOÇ. DR. IBRAHIM BAZ
Yakin zamanlarda inançsiz Batili bir kadin Islam ile müserref
olur ve kendisine hayatinda nelerin degistigi sorulur. Kadin
bu soruya kisaca söyle cevap verir: “Artik cennete gitme ihti
-
malim ve umudum var!”
Bir kisinin bireysel yolculugunda ortaya çikan bu tabloda görüldügü
gibi, her insan hayatini anlamli kilacak bir yasama gayesine ihtiyaç
duyar. Bu ihtiyaç ve eksiklik, iman haricinde her ne ile doldurulursa
doldurulsun, her zaman eksik kalir.
Iman; öncelikle insanin kendisi için bir güven arayisidir; insan hayatina
ve yapip ettiklerine anlam kazandiran temel ilke ve ana sermayedir.
Iman etmek, dünya ve ahiret olarak hayati iki asamali kabul etmek
ve her iki dünyada da faydasi olacagi konusunda kesin bir inanç tasi
-
maktir. Bununla birlikte, iman etmenin ahiretten önce dünyada faydasi
vardir. Modern insanin sikayet ettigi sorunlarin çogu, temelde iman
eksikliginden yahut zayifligindan kaynaklanmaktadir. Unutmamak
gerekir ki iman etmek, öncelikle ahlakli olmayi kabul etmektir. Ahlak
ise hayata, zamana ve mekana iman ilkesiyle bakmak, kavramak ve
yaklasmaktir. Insanin kendisiyle, baska insanlarla ve çevresiyle kur
-
dugu bütün iliskileri, gögün ve yerin sahibiyle kurdugu iliski temelinde
yürütmektir.
(Dosya yazilarini tamami derginin Agustos 2022 sayisinda.)