ILIM VE IRFAN | Temmuz | 2022 | AYIN KONUSU | Okunma: 487
El Kârda Gönül Yarda

Kapaliçarsi’nin Fesçiler kapisi üzerinde nefis bir talik hatla “El-kasibu habibullah.” hadis-i serifi yazar. Bu hadisin anlami; baskasina yük olmamak için çalisip çabalayan, kendi eliyle kazandigini yiyen kisi Allah’in muhabbetine mazhardir, demektir. Bu söz; atölyeden dükkana, sanayi sitesinden is merkezine, is hanindan plazaya üretimin, ticaretin, sanatin, el emeginin, alin terinin ve helal kazancin oldugu her yere asilmalidir. Dergimizin bu sayisinda is hayati, ticaret, alisveris, çalismak, kazanmak ve üretmek merkezli mühim konuyu ele aldik. Helalinden kazanmak herkese farzdir. Çalismayani ne Allah sever ne Resulü ne de kullar. Çalisanlari herkes sevdigi gibi onlara maddi ve manevi yardimlar da olunur. Çalismak, gayret bizden tevfik ise Allah’tandir.
Rizik, insanin bogazindan geçen nesnedir. Toplanip biriktirilen mallar, paralar, evler, arabalar rizka dahil degildir. Bunlar dünya hayatinin süsüdür, yerine ve ihtiyaca göre yarar saglar, kullanilir ancak gaye haline asla gelemez.
Para kazanacagim diye haram seyleri satmak, yalan söylemek, yemin etmek, fahis fiyatla satmak, çürük ve bozuk mal satmak, adam kandirmak, kumardan kazanmak, aldigini vermemek, vakti gelmeden meyveleri, mahsulleri tarladan götürü almak ve bunu satmak ve benzeri mesru olmayan seyleri alip satmak da caiz degildir. Bir de namazlari ve camileri ihmal etmemek lazimdir.
El karda, gönül yarda olmalidir. El islemeli, üretmeli, kisb ü karini aramalidir. Ancak bütün bunlar gönle degil cebe girmelidir. Gönülde daima Allah sevgisi olmali, bu sevgi ugruna kazanç da zekatla, sadakayla, infakla sarf edilmeli ve böylece bereketlenmelidir.
Bizim eskimez hayat ölçümüzü ve kazanç ilkemizi ne güzel belirlemis atalarimiz: Her sabah Besmeleyle açilir dükkanimiz/ Hakk’a iman ederiz, Müslümandir sanimiz./ Egrisi varsa bizden, dogrusu elbet sizin/ Hilesi hudasi yok, helalinden malimiz./ Müsterilerimiz velinimet, yaranimiz yarimiz/ Ziyadesi zarar verir, kanaattir karimiz.
Bereketli kazançlar ve okumalar dileriz.

SUFI VE IS HAYATI
PROF. DR. SÜLEYMAN ULUDAG

Hakiki ve samimi sufilerde; insanlarin gidasi, giyim ve kusami, barinma (ev ve mesken) ile ilgili temel ihtiyaç mal ve hizmetleri üretip toplumun hizmetine arz etmek, ayrica bu yolla kendi geçimlerini saglamak ibadetle ilgili fiiller kadar lüzumlu ve sevaptir. Bahsedilen temel ihtiyaç maddeleri insan için hayat memat, bir ölüm ve kalim meselesidir. Onun için varligi da temini de zorunludur. Kur’an bastan sona kadar mü’minleri ibadet ve ahlak kurallarina uymaya davet ettigi gibi mesruiyet dairesinde bahsedilen temel ihtiyaç maddelerini üretmek için de mü’minleri çalismaya, is görmeye ve kazanmaya tesvik eder. Insanlarin; lüzumlu ve faydali olan her seyi Allah’in nimetleri olarak görmelerini ve ayrica buna sükretmelerini israrla mü’minlerden ister. Mü’min faaldir, cevvaldir, çaliskandir, girisimci ve hamlecidir. Dini hükümleri yerine getirecek kadar hatta daha fazla Allah Teala ona güç kuvvet, akil fikir ve irade vermis, bunlari kullanmaktan da onlari sorumlu tutmustur. Mü’min; tembel, avare, aylak, âtil (atalet), üsengen, uyusuk ve pisirik degildir. Baskasina yük olan, baskalarinin sirtindan geçinen bir parazit, bir asalak ve haylaz hiç degildir. Allah Resulü söyle dua ederdi: “Allah’im; tembellikten ve acizlikten sana siginirim.” (Buhari, Deavat, 36; Müslim, Deavat, 48; Tirmizi, Deavat, 71, 74; Ebu Davud, Edep, 101) Tembel olmak ve is güç sahibi olmamak birçok serrin, günahin ve kötülügün kaynagidir. Mü’min, Allah Tealanin kendisine ihsan ettigi imkan ve yeteneklerini, bunlarin verilis ve yaratilis istikametinde kullanir ve son noktasina kadar gelistirir. Sufiler günlük mesailerini artirmak için uyumayi, yemeyi, içmeyi, konusmayi ihtiyaçlariyla sinirlarlar; ibadete, taata, çalismaya ve is görmeye daha fazla vakit ayirirlar; harekette bereket vardir, derler. Beden ve organlarin hareket halinde olmasi gönüldeki feyzi ve bereketi artirir. (Acluni, cilt 2, s. 89) Hak Teala, “Hayirda yarisiniz.” buyuruyor. (Bakara, 148; Maide, 48; Fatir, 32)

MÜSLÜMANIN IS AHLAKI
PROF. DR. ALI AKPINAR

Müslüman nerede ve hangi konumda olursa olsun yüce Allah’in gözetim ve denetimi altinda alinda oldugunun bilincindedir. Bu bilinçle o, çalismalarinda öncelikle ahiret hayatini kazanmayi gözetir. Dünyaya dünya kadar, ahirete ise ahiret kadar deger verir. Mademki dünya sonlu ve yok olucu, ahiret ise kalici ve sonsuzdur; ahireti hedefleyen kimse dünyayi da elde eder ama gayesi yalnizca dünya olan kimsenin ahirette alacagi hiçbir sey yoktur. Onun için pek çok ayetinde Kur’an bizi dünyevilesme tehlikesine karsi uyarir. Bu konuda hayat düsturumuzun yönlendirmesi söyledir: “Böbürlenme, Allah süphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah’in sana verdigi seylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payini da unutma; Allah’in sana yaptigi iyilik gibi sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; dogrusu Allah bozgunculari sevmez.” (Kasas, 76-77) “Iste büyük kurtulus süphesiz budur. Çalisanlar bunun için çalissin.” (Saffat, 60-61)

MÜSLÜMANIN TICARET HAYATI
PROF. DR. SELAHATTIN YILDIRIM

Toplum içerisinde bir arada yasama, yardimlasma ve is bölümü insanin tabiati geregi zorunlu durumlar oldugundan tarih boyunca ticaret ve alisverisin pek çok sekli kesfedilip ortaya konmustur. Ilk devirlerde insanlar ihtiyaç duyduklari esyalari/ maddeleri takas ve mübadele yoluyla temin ederken zaman içerisinde bu is için altin ve gümüs gibi degerli madenler ve çesitli para birimleri kullanilmaya baslanmistir. Kripto paralarin tartisildigi günümüzde ise hayatin tüm kulvarlarinda oldugu gibi ticaretin de tedrici biçimde dijitallestigi görülmektedir. Öte yandan biçimsel sartlari ne olursa olsun tüm toplum ve kültürlerde görülen ticaret ve alisverisin evrensel bir olgu oldugu söylenebilir. Nitekim Islamiyet’ten önce Mekke, Arap Yarimadasinin ticari faaliyetler açisindan merkezi konumunda idi. Burada degisik zamanlarda alisveris ve kültür festivali hüviyetinde panayirlar kurulurdu. Bölgede yasayan pek çok insanin en önemli geçim kaynagi da ticaretti. Nitekim Peygamber Efendimiz de kendisine risalet görevi verilmeden önce faal olarak basarili bir ticaret hayati yasamis, Hazret-i Hatice’nin mallarini Sam’da, oradan getirdigi mallari da Mekke’de satmis, risalet görevinden sonra da sahsi ihtiyaçlari için bizzat alisveris yapmaya devam etmistir. (Hadislerle Islam, V, 25-26) Iste söz konusu evrensel dogasi nedeniyle ticaretin degismeyen bir ruhu, ahlaki ve temel kurallari olmalidir.

(Dosya yazilarinin tamami derginin Temmuz, 2022 sayisinda.)

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024