O'NUN GÜZEL ISIMLERI: ESMA-I HÜSNA
Esma-i hüsna, Allah hakkinda
yücelik ve askinlik ifade eder ve
kullarda saygi hissi uyandirir. Bu
isimler, zikir ve duada kullanilmalari halinde kabule vesile olur ve sevap
kazandirir. Kalplere huzur ve sükunet
verir; lütuf ve rahmet ümidi telkin eder.
Bilginin degeri, bilinenin degerine bagli
bulundugu ve bilinenlerin en sereflisi de
Allah oldugu için esma-i hüsna bilgisine
sahip olanlara bu bilgi meziyet ve seref
kazandirir. Esma-i hüsna, Allah için vacip,
caiz ve mümteni olan sifatlari içermesi
sebebiyle O’nun (cc) hakkinda yeterli ve
dogru bilgi edinmemize imkan verir.
Esma-i hüsna, Kur’an-i Kerim’de dört yerde
geçmektedir. Islam literatüründe genellikle kabul edilen nüzul sirasina göre bu
dört ayetin ilki -Araf, 180- Allah’in esma-i
hüsnasi bulundugunu, kendisine onlarla
dua edilmesi gerektigi ifade edilmekte ve
O’nun (cc) isimlerinde ilhada düsenlere
itibar edilmemesi istenmektedir. Bir yandan dogru isimler ve sifatlarla Rabbimizi
bilecegiz, diger yandan da sapkinlarin,
dalalete düsmüslerin Rabbimiz hakkinda
öne sürdükleri görüs ve sifatlardan uzak
duracagiz. Kur’an-i Kerim ve Sünnet-i
seniyye ilkesinde çizilen Ehl-i sünnet
akidesine ve fiiliyatina tam bagli olacagiz.
Esma-i hüsnanin sayisini 99 olarak belirleyen ve Müslümanlar arasinda meshur
olan hadisin rivayeti bütün muteber hadis
kaynaklarinda Ebu Hüreyre Hazretlerine
ulasmaktadir.
Bu isimlerin anlamlari düsünüldügünde
kainatin Rabbine olan bagliligimiz, ümidimiz ve korkumuz birlikte artmaktadir.
Zira Rabbimizin haricinde güç ve kudret
sahibi birinin, bir seyin olmasi mümkün
degil. Bizler de birer aciz kul olarak, imanimiz ve itikadimizla bir ömür istikamet
üzere yasamaya ve nihayetinde cennetiyle
ve cemaliyle mükafatlanmaya niyet ve
azmetmeliyiz.
Allah bizlere esma-i hüsnasini ezberlemeyi ve benimseyerek yasamayi nasip
etsin. Azamet ve kerem sahibi Rabbimizden affimizi niyaz ediyoruz.
TEZAHÜRLERI VE TECELLILERIYLE ESMA-I HÜSNA
PROF. DR. SÜLEYMAN ULUDAG
Allah Teala, meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife (Adem,
insan) yaratacagim.” dediginde melekler dediler ki, “Yeryüzünde fesat çikaracak ve kan dökecek birilerini mi
yaratacaksin? Oysa hamd ederek seni tenzih ve takdis
ediyoruz.” Yüce Allah, “Bunun sebep ve hikmetini ben bilirim, siz
bilmezsiniz.” buyurdu. Sonra da yarattigi Adem’e bütün isimleri
ögretti. Onlarin isimlerini meleklere sordu: “Bu isimleri bana bildirin.” Melekler, “Ya Rabbi, seni noksan sifatlardan tenzih ederiz,
bize ögrettiklerinden baska bizde bilgi yok, alim ve hakim oldugun
hususunda süphe yok.” dediler. (Bakara, 30, 31, 32) Insanligin yeryüzündeki macerasi isim meselesiyle baslar. Isim ve isimlendirme,
ad ve adlandirma insanligin tarihinde önemlidir. Isimlendirmenin
nutk ve nâtik kavramlariyla da yakin iliskili oldugundan insan,
hayvan-i nâtik (düsünen ve konusan canli) seklinde tarif edilmistir.
ISIMLER ALLAH'I ANLATIR
PROF. DR. ALI AKPINAR
Isimler, bize sahiplerini tanitir. Yüce
Allah’in isimleri de bize O’nun hakkinda bilgi verirler. Elbette O (cc),
bütün özellik ve güzellikleriyle birkaç isme sigmaz. O’nun (cc) her ismi,
O’nun özellik ve güzelliklerinden bize
bir miktar bilgi verir. Kul O’nun (cc)
isim ve sifatlarini ögrendikçe O’nu
tanimaya baslar, O’nu tanidikça da
O’na yaklasir. Bu tanima ve yakinlasma, kisiyi O’na yarasir kulluk
etmeye götürür. Nitekim O’nu (cc) en
iyi ve en dogru taniyanlarin basinda
gelen Peygamber Efendimiz bu gerçegi söyle ifade etmistir: “Ben sizin
en fazla Allah’tan sakinaninizim,
çünkü ben O’nu en iyi taniyaninizim.”
(Buhari, Iman, 13) Demek ki kulun
marifetullah bilinci arttikça O’ndan
sakinmasi artacaktir.
CÜMLE ESMADA MÜSEMMA GÖRÜNÜR
DOÇ. DR. IBRAHIM BAZ
Allah, âlem ve insan arasindaki münasebet,
Islam düsüncesinin temel ilim dallari olan
kelam, felsefe ve tasavvufun ana konusunu
olusturmaktadir. Tasavvuf, bu münasebeti
incelerken ve anlatirken konuyu Allah’in isimleri üzerinden açiklamayi tercih ederek diger ilimlerden belli
ölçüde ayrismistir. Böylece Allah’in varligina ve birligine
delil göstermek yerine, merkeze Allah’i alarak, Ilahi isimleri âlemin ve ademin var olus sebebi olarak görmüstür.
Buna göre varliklarin vücut bulmasi ve zuhuru, isimlerle
olmustur. Dolayisiyla âlemdeki her bir varlik, Allah’in
isimlerinin mazharidir ve bu varliklar içerisinde en fazla
mazhariyete nail olan da insandir. Bu hakikat, felsefi dille
söylenecek olursa, Ilahi isimler varliklarin ayan-i sabiteleri yani arketipleridir. Insan ise bu isimlerin hepsine
mazhar olabilecek kabiliyette yaratilmistir.
(Dosya yazilarinin tamami derginin Haziran, 2022 sayisinda)