ILIM VE IRFAN DERGISI | Nisan |
2013 |
AYIN KONUSU
| Okunma: 2183
Resulullah aski için
Adana Mimar Sinan Kültür Merkezi, onbinlerce Hazreti Peygamber asiginin bir araya geldigi muazzam bir programa ev sahipligi yapti. Kutlu Dogum programina Türkiye’nin çesitli bölgelerinden 30 bine yakin Müslüman istirak etti. Programin onur konugu Naksibendi-Haznevi tarikati mürsidi Seyh Muhammed Muta Haznevi, yaptigi konusmada Efendimizin yaratilmislarin en kiymetlisi, peygamberlerin efendisi, insanligin tanidigi en büyük sahsiyet ve Allah’in sevgilisi oldugunu belirtti ve “her millet, kendi önderlerinin ve büyük sahsiyetlerinin dogum günleri münasebetiyle törenler düzenliyorlar ama Hz. Peygamber’in dogumu hepsinden daha fazla ilgiyi hak ediyor.” dedi.
Istanbul Beyazit Camii imam-hatibi Suat Gözütok hocanin muhtesem Kur’an-i Kerim tilavetiyle baslayan programda ilk konusmayi Gaziantep Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Ali Akpinar yapti. Akpinar, Peygamber Efendimizin bedevi bir toplumu medeni bir hale nasil dönüstürdügünü örneklerle anlattigi konusmasinda, Efendimizin bugün de insanligin tüm sorunlarina cevap verebilen bir güce sahip oldugunu belirtti. Ilim ve Irfan Dergisi adina derginin yazarlarindan Harran Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Gökçe de, yaptigi kisa konusmada Efendimize olan ihtiyacin altini çizdi.
Daha sonra alani hinca hinç dolduran onbinlerce Müslümana hitap eden Naksibendi-Haznevi tarikati mürsidi Seyh Muhammed Muta’ Haznevi, Peygamber Efendimizin nasil anlasilmasi gerektigine dair önemli tespitlerde bulundu. “Büyük edebiyatçilar, bütün sanat ve maharetlerini ve tasvir güçlerini ortaya koyup Hz. Peygamber’i anlatmaya çalissalar; onlar hiçbir surette Allah Resulü’nü tam tavsif edemezler. Hatta bu edipler, Efendimizin bütün yönleri bir yana; sadece “bir tek” özelligini dahi ifade etmekten acizdirler.” diyen Seyh Haznevi hazretleri, Efendimiz’i en güzel ve mükemmel sekilde Allah’in tavsif ettigini belirtti.
Kardesligi tesis etti
Seyh Muhammed Muta’ Haznevi konusmasinda su önemli noktalarin altini çizdi:
“Hiç kuskusuz, Hz. Peygamberin gelisi, pek çok köklü degisiklikleri beraberinde getirmis; ve o zamanki insanlari kasip kavuran çok sayida gelenek ve görenegi kapsamli bir düzeltmeden geçirmistir. Çünkü yüce Allah O’nu, kör ve karanlik cehaletin içinde yasayan bir topluluga gönderdi. Hayat tarzlari vahsi kurtlarin hayatlarindan farksizdi. Zulüm ve haksizliktan baska hiçbir sey bilmiyorlardi. Bildikleri tek sey, sikça yagmalama ve saldirilarda bulunmak, bolca kan akitmak, kiz çocuklarini diri diri topraga gömmek ve putlara tapmaktan ibaretti. Evet, Hz. Peygamber’den önceki insanlarin hayat sekli buydu. Iste Hz. Peygamber, Allah’in verdigi vazife geregi, insanlari güzel ögütlerle ve hikmetli sözlerle Allah’in yoluna çagirdi. Sonuçta, onlari bilgisizlikten kurtarip ilim ve irfanla tanistirdi. Düsmanliktan vazgeçirip sevgi ve kardeslik içerisinde yasayan insanlar haline getirdi. Zulüm ve haksizliktan uzaklasip adalet ve iyilige sarilan insanlara dönüsürdü.
Allah Resulü, kurtulus yolunu belirtmis, insanin “insan” olan kardesi ile nasil muamele edecegini ögretmis ve iki cihan saadetine nasil ulasilacagini izah etmistir. Bakiniz Hz. Peygamber buyuruyor ki: “Sizden her hangi biriniz kendisi için istedigini kardesi için de istemedikçe iman etmis sayilmaz.” Insan, kendisine karsi yapilan muamelenin güzel olmasini tabii ki ister. Arzu eder ki, sürekli sevgi ve saygi görsün. Iste Allah Resulü, bir bakima demek istiyor ki: Sen kendi imaninin derecesini anlamak istiyorsan, baskasina nasil muamele ettigine bak. Eger sen onlara güzel davraniyor ve sana yapilmasini istedigin muamelenin aynisiyla onlara muamele ediyorsan, bil ki sen iman ehlindensin. Aksi takdirde ortada bir problemin mevcut oldugu sonucu ortaya çikar; yani, senin imaninda bir eksiklik var demektir. O halde imanini gözden geçir, eksigini tamamla.
Yemin olsun ki, aziz kardeslerim; eger biz bu hadis-i serifi nefsimize tatbik ederek bir hayat düsturu haline getirsek ömür boyu bize yeter. Sayet Peygamberin sözünü dinlersek, kalplerimiz tertemiz olup rahmetle dolacak ve hayatimiza sulh ve baris egemen olacaktir. Eger biz kendimiz için istedigimizi kardesimiz için de istersek, içimizde kin ve kiskançliktan eser kalir mi? Üzülerek ifade edeyim ki Allah’in ikram ve ihsanina mazhar olanlar hariç pek çok Müslüman bu hastaliklara müptela olmustur. Böylece aralarindaki problem ve sikintilar artmis, birliktelikleri bozulmus; gevsemisler ve zayif duruma düsmüslerdir. Kuskusuz bunun tek nedeni Hz. Peygamber’in getirdigi ilkelerden, güzel ahlak ve prensiplerden uzaklasmamizdir.”
Haznevi Ilahi grubunun güzel ilahi ve kasideleriyle istirak ettigi programa, yaklasik üç saat sürdü.