ILIM VE IRFAN | Ekim | 2021 | AYIN KONUSU | Okunma: 420
IKI MILAT: MEVLID-I NEBI VE HICRET-I NEBI

Bu ay gündemimizde iki mühim konu var. Aslinda bu konu, kainat yaratildigindan beri var: Hazret-i Muhammed Mustafa Efendimizin dogumu ve hicreti. O’nun (sas) ümmeti olmak gibi bir lütufla geldik dünyaya. Ashabi sinavini verdi; kol ve kanat gerdi: O’nun (sas) sohbet meclislerinde insanligin yildizi oldu. Bizler de O’nun (sas) izinde ve sözünde ayni kutlu nasibe talibiz. Peygamber Efendimizin dogumu olan mevlid de, Medine’ye göçü olan da hicret de insanlik tarihinde iki büyük hadisedir. Kutlu Nebi’nin mevlidi ve hicreti âsiklar, sufiler, sairler, alimler, sanatkarlar, gönlü ve bagri yaniklar tarafindan asirlardir siirlere, ilahilere, yazilara dökülmüs destan olmustur. Hem duygu boyutu hem de hadiselerin tarihi akisi ve gelisimi insanlik için büyük bir imtihandir. Abdurrahman Molla Cami, Sevahidü’n- Nübüvve adli eseriyle nübüvvetinin sahitlerini tek tek ortaya koyarken; bir baska âsik Süleyman Çelebi, Mevlid adli unutulmaz eseriyle asirlardir Hazret-i Peygamber sevgisini dillerde ve gönüllerde canli tutmustur. Necip Fazil Kisakürek de, Çöle Inen Nur a dli e serinde b ütün benligiyle, -hepimizin de kendi adimiza istirak edecegi-, su samimimi niyazda bulunur: “Senden sefaat dilenen biçareler arasinda en sefil dilenci, Abdulbaki Fazil oglu Ahmet Necip’e sefaat et!..” Cenab-i Hak, Nisa suresinin 80. ayet-i kerimesinde söyle buyuruyor: “Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmis olur.” Yine muhtelif ayetlerde Rabbimiz, Efendimizi ümmeti ve insanlik için övmüstür. O ’nun (sas) örnek hayati bizlere rehber olacak sekilde gözler önüne serilmistir.
Peygamber Efendimiz dünyayi tesrif ettigi zaman, dedesi Abdulmuttalip, kucagina alarak Kabe’ye getirdi, Allah’a dua etti ve sükranlarini sunarak su beyitleri okudu: “Örtülere sarili/ Su tertemiz bebegi veren Allah’a hamd olsun/ Daha besikteyken tüm akranlarini geride birakti/ Kabe’nin Rabbine havale ediyorum O’nu/ O’nu olgun ve sapasaglam görmek için/ Tüm kötülerin/ Ve gözleri/ Fildir fildir oynayan hasetçilerin/ Serrinden korusun diye/ Kabe’nin Rabbine emanet ediyorum.” Sizleri dergimizle bas basa birakiyor; gönül dünyanizin Resulullahla dolmasini, doymasini niyaz ediyoruz.

MEVLID-I NEBI
DOÇ. DR. MAHMUD ESAD ERKAYA

Mevlid, Peygamber Efendimizin âlemlere rahmet olarak dogumunun yil dönümüdü r. Mevl id, sözlükte dogum yeri ve zamanini ifade eder. Islami literatürde ise daha çok Efendimizin dogum zamani anlaminda kullanilir. Resulullah, 12 Rebiülevvel Pazartesi günü sabaha karsi seher vakti Mekke’de dünyaya gelir. Bu tarih miladi 20 Nisan 571 yilina tekabül eder. Bu yil ayni zamanda meshur fil vakasinin da gerçeklestigi yildir. Habes Kralliginin Yemen valisi Hristiyan Ebrehe, Kabe’ye olan ragbeti kendi ülkesine çekmek gayesiyle büyük ve görkemli bir katedral insa ettirir. Ne var ki bekledigi ilgiyi göremeyen Ebrehe çareyi Kabe’yi yikmakta bulur. Bu gayeyle yola çikan Ebrehe ve ordusu, Mekke çevresinde otlayan develere el koyar. Bu develerin yüz tanesi Peygamber Efendimizin dedesi Abdülmuttalip’e aittir. Abdülmuttalip, Ebrehe’nin huzuruna çikarak develerini geri vermelerini ister. Kabe’yi yikmamasi için ricaci olacagini düsünen Ebrehe, onun yalnizca develeri talep etmesine bir anlam veremez. Abdülmuttalip ise kendisinin sadece develerin sahibi oldugunu, Kabe’nin sahibinin ise Allah oldugunu söyler. Abdülmuttalip’in inancina göre elbette ki Kabe’nin sahibi kendi evini koruyacaktir. Öyle de olmustur. Ebrehe’nin ordusunda filler vardir. Ne var ki Ebrehe hücum emri vermis olmasina ragmen filler yerinden kimildamamistir. Askerleri de üzerlerine Ebabil kuslarinin attigi taslasmis çamurlarla tarumar olmuslardir. (Fil, 1-5) Rabbine güveni tam olan böyle bir dedenin soyundan elbette ki Peygamber Efendimiz gibi bir torun gelecektir.


HICRET-I NEBI
DOÇ. DR. IBRAHIM TOZLU

Ilk çocukluk yillarindan itibaren rahmet Peygamberinin Mekke’deki bedenen varligi, günes isinlarinin karanlik bir odayi aydinlatmasi misaliydi. Sehre apayri can v eriyor, b u s ehrin i nsani O ’na (sas) güven duyma ihtiyaci hissediyordu. Dürüstlük ve samimiyette, basari ve ferasette O’nu (sas) örnek gösteriyorlardi. Kureysliler yillarca kendisini “Muhammedü‘l-Emin” bilmis, Kabe’nin onarimi yapildigi ve savas çikmasina ramak kala O’nu (sas) hakem kabul etmislerdi. Gerek kabileler arasinda yasanan tartismalarda gerekse her türlü haksizlik ve zulüm karsisinda çözüm aradiklari Hilfü’l-Fudul (Faziletlilerin Ahitlesmesi) meclisine de yirmili yaslarda bu yüzden Efendimizi almislardi. Hatta sehrin en ileri gelen tüccarlarindan Hatice, bir ticaret isinde dürüstlügü ve güvenirligiyle O’nu tanimisti. Ancak sehir çok da asude degildi. Kendilerini Kureys’in esrafi ve büyükleri (ekabir) görenler, asiller vasfiyla Darünnedve’de toplanir; savas, baris ve ekonomi gibi en üst düzey kararlari bu mecliste alirlardi.

(DOSYA YAZILARININ TAMAMI DERGININ EKIM, 110. SAYISINDA)

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024