Bilmem Kur’an-i Kerim'i nasil okuyorsunuz?
- Bir dua kitabi niteliginde mi? Bu yönüyle, muhtevasina nüfuz edemeseniz de, mahza okumanin yeterli oldugunu mu düsünüyorsunuz?
Yoksa... Kutlu bir kitap oldugundan yola çikip, dualarda da onunla bulusma hassasiyetine evet... Ama daha ötede ve daha sihhatli olarak onun;
- Size hayat veren, sizi yaratan Kudret'in bizzat size hitabi olarak mi? Size, dünya hayatinda bildirdigi yol haritasi olarak mi? Bir hayat çerçevesi gibi mi?
Buna göre her ayetin her kelimesi üzerinde tefekkür ediyor, anlamaya çalisiyor, “En küçük bir derinligi ihmal etmemeliyim” duyarliligi ile mi hareket ediyorsunuz?
Ben, böyle bir hassasiyeti gerekli görüyorum Kur'an-i Kerim'le iliskimizde.
Iste böyle bir hassasiyetle, bizim, Allah Teala ve O'nun (cc) kutlu Resulü (sas) ile iliskimizin mahiyetini çerçeveleyen mealini verdigim su ayeti bir okuyalim diyorum.
Enfal suresi 24'üncü ayet:“Ey iman edenler, sizi, size hayat verecek seylere da'vet ettigi zaman Allah’a ve Resulü’ne icabet edin. Bilin ki süphesiz Allah kisi ile kalbi arasina girer ve siz hakikaten yalniz O’na dönüp toplanacaksiniz.”
Bu ayet, öncelikle “iman edenler’i muhatap aliyor, bunu görmek lazim.
Öyleyse bu ayeti okurken, önce kendi yüregimizdeki imanin “Allah'in hitabina mazhar” olabilecek kivamda oldugundan mutmain olmamiz gerekiyor.
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan Dergisi Nisan 2013 sayisinda.)