ILIM VE IRFAN | Ağustos | 2021 | AYIN KONUSU | Okunma: 665
Mehmet, Ebubekir, Ömer, Osman, Ali, Ali Osman, Hasan, Hüsey i n; Fat ima , Ay se, Hat ic e, Ümmügülsüm çocuklara en çok verilen isimlerdendir. Resulullah Efendimiz basta olmak üzere, O’nun (sas) ailesi, ashabi bizler için candan üstündür. Onlara karsi siyasi ve baska bir ihtilaf sebebi bulup sevgimizde, hürmetimizde, sadakatimizde eksiltmeye gidemeyiz. Bu sevgi ve muhabbet hayatlarimiza bütünüyle aksetmis, isimde ve cisimde onlarin yolu, izi takip edilmistir.
Camilere girdigimizde en dikkat çeken sey, levhalarda dört halifeden sonra Hasan ve Hüseyin Hazretlerinin adlarinin yazilmasidir. Ehl- beyt sevgisi, Ehl-i sünnet arasinda kalpten, gönülden ve hayata yansiyan özlü bir sevgi olarak yasamaya devam etmektedir. Çünkü o mübarek zatlar, Resulullah Efendimizin hane halki, en yakinindakiler ve O’nun (sas) sevgisiyle, terbisiyle yogrulmus kimselerdir. Tarih boyunca yanlis yorumlarla mesele siyasi boyutlarda gündemde tutulmaya çalisilmissa da, Ehl-i sünnet, bu konuda da istikrarli, güvenli ve samimi tutumuyla Resulullaha, ailesine ve ashabina tazim ve hürmeti en üst seviyede korumustur. Ehl-i beyt meselesinde ve diger bütün meselelerde nesepten ziyade Resulullaha salih amel olarak yakinlik ve ahlak olarak O’nunla (sas) bütünlük temel esas olmustur. Seyyidlik ve seriflik ayni zamanda bir devlet politikasi olarak yüzyillar boyunca saygi ve itibar görmüs, bu mübarek nesil hakkinda kayitlar tutulmus, onlara devletçe gerekli kolayliklar gösterilmistir. Bugün böyle bir husus maalesef devletlerin isleyisinde yer almamakla birlikte Müslümanlarca seyyidlere ve seriflere gerekli itibar ve ihtimam gösterilmeye devam etmektedir.
Hayatin her alaninda oldugu gibi dini alanlarla da asiri ve zorlama yorumlar birtakim istismar kapilarini da açmaktadir. Ehl-i sünnet alimlerinin ortaya koydugu görüsler, iste bu istismarlarin kapisini da kapatmaktadir. Sevgimizde ve anlayisimizda bir ölçü, bir denge olmali, ahlak ve maneviyat olarak Resullullaha, Kur’an-i Kerim’e bagli bulunmaliyiz. Bizler, ümmeti olarak salavat getirirken Peygamber Efendimizin hemen akabinde Resulullahin ailesini de zikrederiz. Salavat ve bereket O’nun (sas) ve ailesinin, Ehl-i beytinin üzerine olsun, deriz. Böyle hassas ve nazik bir konuda mühim bir dosya hazirladik. Buyurun birlikte o mübarek aileyi tanimaya.

EHL-I BEYTE HÜRMET ESASTIR
DOÇ. DR. IBRAHIM TOZLU

Ayet ve hadislerde olumlu veya olumsuz özellikleriyle bir araya gelen gruplardan bahsedilirken ehl kelimesi zikredilir. Örnegin Ehl-i sünnet, Ehl-i kible, Ehl-i salat gibi ve bunlarla özellikleri olan kisiler tanitilir. Beyt, ev demektir. Her iki kelime Ehl-i beyt seklinde kullanildiginda Hazret-i Peygamberin ev halki ve O’nun soyundan gelen akrabasi kastedilir. Bu kelimenin es anlamlisi, al, daha genel bir kullanimdir. Bir soya, kabileye, aileye veya fikre mensup olanlari içine alir. Kur’an’da Al-i Firavn, Al-i Imran, Al-i Yakup yani Firavun, Imran ve Yakup ailesi seklinde tanimlamalar bulunmaktadir. Her iki kelimenin özü; toplanmak, bir araya gelmek, birbirine yönelmek ve mensubiyet ifade eder. Al-i Muhammed denilince Peygamberimizin yaninda bir araya gelmis en yakin ailesi, iman etmis mü’minler söz konusu olur.

EHL-I BEYT: RESULULLAHIN HANE HALKI
DOÇ. DR. IBRAHIM BAZ

Hazret-i Peygamberin devri genel olarak Asr-i saadet olarak tanimlanirken, Sii yor umunda sahabeden bazilarina karsi takinilan olumsuz tavirdan dolayi saadet yalniz Ehl-i bey t çerçevesinde görülmüstür. Çünkü Siilere göre Hazret-i Peygamber, kendisinden sonraki halife konusunda bazi ikazlarda bulunmasina ragmen, bu ikaz ve ögütlere kulak asilmadan Hazret-i Ebubekir aceleyle halife seçilmis ve böylece bir yandan Hazret-i Ali’nin ve Ehl-i beytin hakki gasp edilmis, diger yandan Hazret-i Peygamberin yolundan köklü bir sapma yasanmistir. Onlara göre bu gasp olayinin yasandigi tarihten günümüze kadar Ehl-i beyt magdur ve mazlum konumundadir. Siilerin kendi içerisinde farkli yorumlar olsa da onlari birlestiren temel kavram magduriyetle birlikte anilan bu Ehl-i beyt kavrami ve Ehl-i beyte duyulan sevgi olmustur. Bu konuda Imam Es’ari, Makalatü’l-Islamiyyin isimli eserinde, Islam tarihindeki ilk ihtilafin Hazret-i Peygamberden sonra iktidara kimin geçecegine dair yasanan bu krizin temelde siyasi oldugunu söylemistir. Ancak bu kriz Sünniler açisindan devletin basina liyakat sahibi bir yönetici seçmek seklinde çözülürken, Siiler bu meseleyi nübüvvet meselesiyle irtibatlandirarak devlet baskani seçmeyi yani vesayeti nübüvvetin batini seklinde yorumlayarak, konuyu bütünüyle bir din yorumu çerçevesinde ele almislardir. Bu anlayisin bir sonucu olarak da en azindan bazi Siiler, sahabeden bazilarini elestirmeyi ve hatta onlara hakarete varan sözler söylemeyi Ehl-i beyti sevmenin bir geregi görmek yanilgisina düsmüstür.

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024