Islam’in Üç Haremi: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa

BU ay çok müstesna bir dosya ile karsinizdayiz. Islam’in üç haram mescidini ele aldik. Bu mabetler bizim için kiyamete kadar yasayacak, namahrem eli degmemesi gereken eserlerdir. Ebu Hüreyre (ra), Peygamberimizin söyle buyurdugunu haber vermistir: “Ibadet için sadece su üç mescide yolculuk yapilir: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa.” (Buhari, Mescidü Mekke 1, 6)
Harem; korunmus yer demektir. Sözlükte; yasaklanmis, korunmus, dokunulmaz manasina gelen harem kelimesi haram ile es anlamlidir. Kur’an-i Kerim’de on bes yerde geçen Mescid-i Haram tabiriyle Kabe, Kabe’yi kusatan ve ibadet için kullanilan alan, Mekke veya Mekke haremi kastedilir. Terim olarak Mekke ve Medine’nin, sinirlari Hazret-i Peygamber tarafindan çizilen çevresi için kullanilir. Bu bölgelere harem adinin verilmesi, zararlilar disindaki canlilarinin öldürülmesinin ve bitki örtüsüne zarar verilmesinin haram kilinmis olmasindandir. Harem bölgesinde avlanma yasagi ve tabii bitki örtüsünün korunmasi ilkesi, bir taraftan insanlari içinde bulunduklari manevi ortama uyum göstermeye, beseri zaaf ve kayitsizliklardan uzaklasarak bu ortamin feyiz ve bereketinden mümkün oldugu ölçüde faydalanmaya hazirlayici bir tedbir olarak, diger taraftan bölgedeki tabii güzelligi ve dengeyi, bilhassa hac mevsiminde dünyanin çesitli yörelerinden gelen farkli kültürlere sahip yogun nüfusun tahribinden korumak ve bu aliskanligi ülkelerine döndüklerinde de devam ettirmelerini saglamak gayesiyle açiklanmalidir. Harem bölgesindeki tas ve topragin bölge disina çikarilmasi yasagi da bu çerçevede degerlendirilmelidir. Mescid-i Aksa’nin asil adi Aramice Beth makdesa, Ibranice Beth ha-Mikdas ve Arapça Beytülmakdis olup; mukaddes ev demektir; ilk kurulusundan beri tasidigi bu ad sonradan sehrin tamamini kapsamina almistir. Sehir için Müslümanlarin benimsedigi Kudüs adi da ayni kökten gelmekte ve aslinda sehri degil mabedi ifade etmektedir. Islam alimleri, Kur’an-i Kerim’de el-Mescidü’l-aksa adiyla anilan ve çevresinin mübarek kilindigi belirtilen yerin Beytülmakdis oldugu konusunda ittifak halindedir. Arapça aksa; uzak anlamindadir ve mabedin Mekke’ye uzakligindan dolayi bu ad verilmistir. Üç harem mescidi ele aldigimiz dosyamizla ve birbirinden kiymetli diger yazilarla sizi bas basa birakiyoruz.

Allah'in Evi: Mescid-i Haram
Prof. Dr. Ali Akpinar

Bir adi da Beytullah/Allah’in evi olan Kabe’nin yapilis amacini ve misyonunu bilirsek bu soru kendiliginden düser. Söyle ki, Islam geldiginde Mekke müsrikleri de Kabe’yi kutsuyorlar ve onlar da onun etrafinda dönerek tavaf ediyorlardi. Ancak müsriklerin Kabe kutsamasi, agirlikli olarak o binaya ve onun etrafina dizdikleri putlara yönelikti. Onlar, Kabe’yi kendilerine turist çeken, para kazandiran, zaman zaman da kararsiz kaldiklari islerinde kura çekerek rahatladiklari bir yer olarak görüyorlardi. Su bir ayet yukaridaki soruya Kur’an’in verdigi en anlamli cevaptir: “Öyleyse kendilerini açken doyuran ve korku içindeyken güven veren bu Kabe’nin Rabbine kulluk etsinler.” (Kureys 3-4) Bir kere putu icat eden, onu kutsayan müsrikin kendisidir. Kabe’nin yerini belirleyen, ona kutsallik atfeden ise yüce Yaratici’dir. Müsrik, kendi icat ettigi putlari, bir kisim emellerini gerçeklestirmek için kullanir. Müslüman ise Kabe’ye yönelik namaz kilarken Kabe’nin etrafinda tavaf ederken yalnizca yüce Rabbi hatirlar, O’nu anar, O’nu büyükler, O’na bagli oldugunu ilan eder. Kabe’ye yönelik kildigi namaza, “Niyet ettim Allah için namaz kilmaya!” diye niyet edilir ve Allahü Ekber/Allah büyüktür diye durulur. Tavaf için Kabe’ye gidenler, “Lebbeyk Allahümme lebbeyk…/ Buyur Allah’im buyur, emir ferman senindir Allah’im, ben de kulun olarak emrine hazirim Allah’im, senin esin ortagin yoktur Allah’im.” diyerek giderler. Kabe’nin yaninda yahut dünyanin herhangi bir yerinden Kabe’ye yönelerek namaz kilan Müslüman, “Dogu da bati da Allah’indir, nereye dönerseniz Allah’in yönü orasidir. Dogrusu Allah her yeri kaplar ve her seyi bilir.” (Bakara, 115) inanciyla yönelir. Dolayisiyla Kabe’ye yönelmek ve ibadette onu merkeze almak ibadet disiplinini saglamak içindir.

Bir Kutlu Mabed: Mescid-i Nebevi
Doç. Dr. Ibrahim Tozlu

Rahmet Peygamberi Medine’ye girerken mü’minlerin hasret dolu kalpleri, topyekûn durusa öteden beri hazirlanmisti. Mekke’de namaz kildikça eziyet görmüsler; mescit edindikleri Erkam’in evinde bazen de kendi yerlerinde, kuytu vadi kenarlarinda hatta mirbed denilen agillarin, harmanlarin temiz bölümlerinde ibadetle hep huzur aramislardi. Peygamberimiz dirilis mustusunu Medine’ye henüz girmeden Kuba mescidiyle vermisti. Artik hicret yurduna giris, Islam cemaati adina daha anlamli bir mescitle tezahür edecekti. Medine’ye girdigi gün ensar arasinda üç yil öncesinden iman etmis Es’ad bin Zürare (ra), hurmalarini kuruttugu yeri mescit haline getirmis bulunuyordu. O vakit Resul-i Ekrem’in, devesi Kasva’nin ipini tutanlara, “Ipini serbest birakin, ona nereye gidecegi emredilmistir.” buyurmasi siradan degildi. Bilakis murad-i Ilahi’yi gözetmekti. Es’ad bin Zürare’nin hazirladigi yerin hemen yani basi iki yetime aitti. Burasi, mescit yeri olarak ücret mukabili satin alindi. Temeline ilk tasi Peygamberimiz koydu. Duvarlari kerpiçlerle örüldü. Direkleri hurma agaçlariyla yükseltildi. Mescidin yapiminda Resulullah bizzat kerpiç tasidi. Sevindi. Dualar etti. Siirler söyledi: “Allah’im hayir, ancak ahiret hayri/ Sen muhacirle ensara aci!”

Ümmetin Mahremi: Mescid-i Aksa
Doç. Dr. ibrahim Baz

Kur’an-i Kerim’de, Mescid-i Aksa, etrafi mübarek kilinmis bir mabet ol a r a k a n i l m a k t ad i r : “ Ku lu nu -Muhammed’i- bir gece Mescidi Haram’dan -Mekke’den-, kendisine bir kisim ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kildigimiz Mescidi Aksa’ya -Kudüs’e- götüren Allah’in sani yücedir. Dogrusu O, isitir ve görür.” Ayette kutsalligina isaret edilen Mescid-i Aksa, esasinda yapildigi günden itibaren kutsal kabul edilmistir. Temelleri milattan önce 900’lü yillarda Hazret-i Davut tarafindan atilan ancak ömrü kifayet etmedigi için Hazret-i Süleyman tarafindan tamamlanan bu mescide, Aramiler Beht Makdesa Müslümanlar ise Beytü’l-Makdis yani Mukaddes Ev demislerdir. Hatta onun bu mukaddesligi içinde bulundugu sehre de isim olmus ve ona Kudüs denilmistir. Bir mescit, bir sehrin adini kutsal sehir yani Kudüs haline getirmistir. Bu yönüyle esasinda Kudüs Mescid- i Aksa demek, Mescid-i Aksa ise Kudüs demektir. Aksa kelimesi uzak anlamina gelmektedir ve mescidin Mekke’ye uzakligi nedeniyle bu ismi almistir. Mescid-i Aksa, Hazret-i Peygamberin gece yolculugu olan isranin son duragi, göge yükselmenin yani miracin ilk basamagidir. Yahudiler için bu mescit dünya yaratilmadan önce gökte yaratilmistir. Hazret-i Adem’in yaratilisi onun gölgesinin düstügü yerde gerçeklesmistir. Onlara göre Mescid-i Aksa, etrafina kurulan on iki mahalleyle birlikte bir sehrin merkezi olarak insa edilmistir. Hazret- i Süleyman döneminde yapilan mescidin degisik bölümleri içinde Yahudi inancinin kayip kutsal metinleri oldugu kabul edilir ki bugün dahi onun arayisi içindedirler. Mescid-i Aksa üç bin yili bulan tarihi içerisinde birçok defa saldiri ve yikimlara maruz kalmistir. Milattan önce 586 yilinda Babilliler tarafindan yikilan ve kiymetli esyalari Babil’e götürülen Mescid-i Aksa, Milattan önce 515 yilinda yeniden insa edilmistir. Milattan önce 63 yilinda Romalilarin isgaline ugramis ve Milattan önce 37 yilindan itibaren Yahudi Krali I. Herod’un Kudüs’ü almasi sonrasi bir kez daha yenilenmistir. Günümüzde Yahudiler, Süleyman mabedinden kaldigini düsünerek kutsal kabul ettikleri aglama duvarinin bu dönemdeki yapidan kaldigina inanirlar. Milattan sonra 70 yilina gelindiginde ise bu sefer Romalilarin komutani Titus tarafindan tamamen yikilan Mescid-i Aksa uzun yillar bir harabe halinde kalmistir.

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016