ILIM VE IRFAN | Şubat | 2021 | AYIN KONUSU | Okunma: 615
Manevi Hasat Mevsimi: Üç Aylar

Rabbimiz kainati belirli bir zamanda ve belirli bir zaman için yaratti. Bu dünya hayatinda ve bizler için ezel ve ebed yok. Baslangiç var, son var. Önce var, sonra var. Dün, bugün ve yarin var. Hep bir zaman, vakit sarmalindayiz. Baslangiçsizlik ve sonsuzluk bize ait degil. Zamanin bir sahibi var. Zamanda bize düsen, ömür olarak verileni ölümsüzlüge hazirlamak. Bize düsen, ebedi kalacagimiz zamana ve yurda hazirlik.
Recep, Saban ve Ramazan Islam âleminde müstesna zaman dilimidir. Gündüzleri oruçla, namazla, zekatla, sadakayla, hatimle, mukabeleyle, itikafla ihya edilir; ayni sekilde geceler de tevbeyle, niyazla, huzurla, Kur’an’la, duayla, seherle, sahurla eda edilir. Dünya hayati zahmetin, sikintinin, ölümün, acinin, kederin, hastaligin, borcun, derdin hayatidir. Bunlar bizim yakamizi ömür boyu birakmaz. Bize düsen her daim Rabbimize karsi niyaz içinde olmak, O’nun kapisindan bir an bile ayrilmamaktir. Üç aylar tam da bunun için bize sunulan müstesna bir zaman dilimidir. Affedilmenin, kabul edilmenin vaktidir. Gönlümüzü ahirete baglamanin vaktidir. Düsüncemizi Rabbimize ve emirlerine ayirmanin vaktidir. Elimizdekini, Allah için gönülden kopararak verebilmenin vaktidir. Mazlumlarin, yetimlerin, kimsesizlerin gönüllerine dokunabilmenin vaktidir. Kötü huylarimizdan, kibrimizden, huysuzlugumuzdan, asik suratimizdan, makamimizdan, paramizdan, dünya zevklerimizden, malimizdan mülkümüzden, servetimizden hiç ayri kalmaya yüregimiz dayanir mi? Ya bunlarin elimizden çikmasi bizi ne hale koyar, degil mi? Perisan olur, kahrimizdan ölürüz. Tevbe estegfirullah. Biz, bunlar için mi yaratildik; bunlarin sahibi biz miyiz; bunlar bizi ahirette hangi dertten kurtaracak; biz, bunlara mi bagliyiz; biz bunlarin mi kuluyuz, kölesiyiz?
Üç mübarek ay; üç altin firsat, üç kiymetli vakit. Gecesi ayri müjde, gündüzü ayri. Iste imkan, iste firsat. Rabbimizin rizasina, Resullahin sünnetine ve sefaatine kosalim. Imtihanlardan, imkanlardan cennetlere kosalim. Verelim, verelim, verelim; bize kim veriyor bilelim. Nasil mahsülü topraga ekiyor, bakimini yapiyor veya agaçlarimizi meyve zamanina hazirliyorsak iste bizim de ibadetlerde, kullukta mahsül vaktimiz üç aylardir. Bu aylari ziyan edersek, firsati elimizden kaçirirsak kalbimizde kitlik ve kuraklik meydana gelir. Seytan ve nefs bizi çöllere sürükler. Tam zamani, tam mevsimi; ibadetlerin, kalbin, zikrin, infakin, kardesligin, kullugun vakti. Buyurun dergimizle böyle baslangica.

Arinma Mevsimi:Üç Aylar
Doç. Dr. Ibrahim Baz

Hayat, bir çizgi gibi tekdüze devam etmiyor. Dairesel bir döngü halinde her sey aslina yani geldigi yere dogru bir yolculuk halinde. Insan açisindan bakildiginda bunun nedeni, kuskusuz ki imtihan ve ibrettir. Düsünen her insan için bu iki kavram yani imtihan ve ibret, olaylari ve varligi anlayabilmek açisindan iki mihenk tasidir. Zira ibret nazariyla bakildiginda ancak hikmet anlasilabilir. Örnegin mevsimleri düsünelim; bir yil, her biri üç ay süren dört mevsimden olusur. Her bir mevsimin bir lisani, bir manasi ve mesaji vardir. Bir de üzerinde kafa yoranlar için sayisiz hikmetleri bulunmaktadir. Büyük sufi Ibn Arabi mevsimleri söyle okumustur: Ilkbahar, sicak ve rutubetlidir. Bu da hayatin tabiatidir. Bu mevsimde bedende sehvet-i hayvaniye ziyadelesir. Nefsin hosuna giden bu durum, ruha illet olur. Hak yolcusu bu mevsimde agah olmalidir. Ilkbahar, insan ömrünün gençlik dönemini sembolize ederken, açan çiçekleriyle cenneti ve yeniden dirilisi anlatir ve ögretir. Bu mevsimde tefekkürü ziyadelestirmek gerekir. Yaz mevsimi, sicak ve kurudur. Bu durum, narin yani atesin tabiatidir. Insan ömrünün yaslilik dönemini sembolize eder. Bu münasebetle ihtiyarlikta basa gelecek durumlari, nar-i cehennemi ve mahserin ahvalini tefekkür etmek bu mevsimde mü’minin gidasi olmalidir. Sonbahar, soguk ve kurudur. Bu da ölümün tabiatidir. Çünkü ölüm esnasinda vücuttaki sicaklik tükenir, damarlardaki kanlar donar ve bedene bir sogukluk hakim olur. Iste bu mevsimde ruhun gidasi, tefekkür-i mevt olmalidir. Kis mevsimi ise soguk ve yastir.

Üç Aylar Manevi Hasadin Zirvesidir
Prof. Dr. Selahattin Yildirim

Cenab-i Hak insani; vahye muhatap kilmak suretiyle diger varliklardan üstün tutmus, onu yeryüzündeki halifesi olarak nitelendirmis ve kendisini tanima ve ibadet etme vazifesiyle mükellef kilmistir. Diger bir deyisle insanin yeryüzündeki varligi tek kelimeyle kulluk amacina matuftur. Bu amaca uygun biçimde insan hem diger varliklarda bulunmayan akil gibi bir imkan ve kuvvetle donatilmis hem de önüne nefs gibi asilmasi güç bir engel konmustur. Nitekim tam da bu nedenle varliklar içerisinde en çok yükselen ve alçalan, kazanan ve kaybeden, yaraticisina hem en yakin olabilen hem de O’ndan (cc) en çok uzaklasabilen varlik insandir. Çünkü insan yükselmede bir kisim meleklerden daha üstün hale gelebilirken, alçalmada hayvanlari dahi geride birakabilmektedir. Yani terakki ve tedenni mükerrem bir varlik olan insanin kaderidir. Insani Rabbine yaklastiran, manen yükselip kazanmasini saglayan yegane yol iman ve salih ameldir. Öte yandan kisinin Rabbi ile irtibatini koparan veya bu yoldaki yürüyüsünü yavaslatan sey ise hata ve günahlaridir. Insanin bu çetin yolda en büyük dayanagi kuskusuz yine Cenab-i Hakk’in engin lütfu ve merhameti olacaktir. Nitekim O (cc), Kur’an’in girisi mahiyetindeki Fatiha suresinde ve biri hariç her surenin basinda yer alan besmele-i serifte kendisini bizlere rahman ve rahim olarak tanitir. Bu sonsuz merhametin geregi olarak Allah Teala kulunun, yüce zatina ermesine mani olan, küçük görülerek önemsenmeyen günahlari ve diger engelleri temizleyecek birçok sebep yaratmistir. Resul-i Ekrem Efendimizin anlatimiyla bunlardan bazilari sunlardir:


(Dosya yazilarini tamami derginin 102. sayisinda.)

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024