KAINATA INEN NUR: RESULULLAH EFENDIMIZ (sas)
Allah Tealaya bizlere ikram ettigi her beden ve ruh nimeti için sükretmeliyiz. Bedenimizde veya ruhumuzda bir maraz meydana gelince tebdilimiz sasiyor. Allah’in bizlere ikram ve ihsan ettigi en büyük nimet süphesiz iman nimetidir. Bedenimiz de ruhumuz da ömürlerini tamamlayacak, bedenimiz topraga, ruhumuz da Allah’a arz olunacak. Ruhumuz, iman nuruyla dolu degilse, Hazret-i Muhammed’e ve bütün getirdiklerine iman edip geregince yasamadiksa bizlere yazik olacak. Allah hepimizi kötü akibetten muhafaza buyursun.
Iman nimetini Peygamber Efendimizin izinde ve O’nun yasadigi gibi yasayacagiz. Baska bir yol ve yöntem, baska bir usûl ve tecrübe yoktur. Yemesinden içmesine, ibadetinden takvasina, beseri münasabetlerinden aile reisi olmasina kadar yegane ölçü, yegane rehber, yegane yol gösterici Resulullah Efendimizdir.
Nasil günes olmasa veya dünyamiza dogmasa bütün hayat karanliklara gömülür, ne aydan ne de yildizlardan bir isik bulabiliriz iste bunun gibi Resulullah yoksa hayatimizda ebedi karanlikta kalmisiz demektir. O’ndan olmaksizin nur diye siginilacak her yer ancak sönmüs bir yildiz mesabesinde olur.
Dünyamizin ve ahiretimizin yegane siginagi önderimiz Peygamberimiz 12 Rebiü’l-evvel ayinda tesrif etti kainati.
Biz de hürmeten, edeben bilhassa ticaret hayatinda, aile reisi olarak ve hayat içindeki tavirlariyla O’nu (sas) yeniden anlamak istedik. Çünkü ulu Peygamberimiz ashabi arasinda yasamis, Ensarin ve Muhacirinin içerisinde bulunmus, müsriklerle mücadele etmis, ömrünü Islam’i teblig ve yasamakla geçirmistir. Hanimlari, kizlari, ogullari, torunlari, damatlari O’nun (sas) hayatinin parçasidir. Hayatin içinde olan bir Peygamber bizim de hayatimizda olmali, bizim hayatimiz da O’nunla (sas) kaim ve daim olmalidir.
Peygamber Efendimizin semaili, ahlaki, savaslari, sireti ve sureti kisaca bütün ömrü ashabi tarafindan hafiza altina alinmis, nakledilmis ve kiyamete kadar ümmet için örnek teskil edecek sekilde belirlenmistir.
Son devrin büyük alimlerinden Elmalili Hamdi Yazir Efendi meshur tefsirinin basinda Allah’a yakarmakta, devaminda da habibi Resullah Efendimize olan tazimini arz etmektedir: “Sevdin habibini kainata sevdirdin. Sevdin de hil’at-i risaleti giydirdin. Makam-i Ibrahim’den makam-i Mahmud’a erdirdin. Server-i asfiya kildin, hatem-i enbiya kildin, Muhammed Mustafa kildin. Salat ü selam, tahiyyat ü ikram, her türlü ihtiram O’na, O’nun aline, ashabina, ailesine ve etbaina ya Rab!”
Hersekli Arif Hikmet Beyin misralari ve ardindan dosyamizla sizleri bas basa birakiyoruz:
Hüda’nin en büyük ihsani sensin ya Resulallah
Benim her derdimin dermani sensin ya Resulallah!
PEYGAMBER EFENDIMIZIN HAYATINDAN HAYATIMIZA ÇIZGILER
HAMZA TOPRAK
Peygamber Efendimiz bütün insanlik için gönderilmis, kutlu bir elçi, güzel bir örnektir. O’nun (sas) ömrü bizim için rehberdir. Kur’an O’nda (sas) hayat bulmus, ahlak O’nda (sas) kemale ermistir. Ümmeti olarak bizlere düsen de hayatini hayatimiz etmemiz, yolunu yolumuz bilmemizdir. O’na (sas) aykiri giderek Islam olmak ve kalmak mümkün müdür? O’ndan (sas) uzak düserek selamete erebilir miyiz?
Alimler, arifler, siddiklar, sehitler hep O’na (sas) kosmuslar, O’nun (sas) yolunda bir toz, toprak olmayi seref saymislardir. Kiyamete kadar gelecek herkes ancak O’nun (sas) yoluyla iman ve Islam yoluna erecektir. Bizler de ayni mesuliyetin ayni hassasiyetin pesindeyiz. O’nun (sas) ömür çizgisinden satirlarla kendimize yer ve yön buluyoruz:
Peygamber Efendimiz elbisesini diker, pabucunu yamardi. Islerden en çok sevdigi sökügü dikmekti.
Kendisini su üçten tamamen arindirmisti: Tartisma, çok ve lüzumsuz konusma, kendisini ilgilendirmeyenden ilgisini kesme.
Az konusurdu, az anlatirdi fakat savasi emrettigi zaman kollarini sivar ve düsmana karsi insanlarin en çetini ve en güçlüsü olurdu.
Allah Resulü insanlarin en yumusak huylusu, en sabirlisi ve öfkesine en fazla hakim olani idi.
Yün cübbe giyerdi, nalin tamir eder, gömlek yamar ve söyle derdi: “Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden degildir.”
Hasir üzerinde ve tabaklanmis deri üzerinde -post üzerinde- namaz kilardi.
Hiçbir yemege kusur bulmamistir, cani çekerse yemistir, aksi halde yememistir.
AILE REISI OLARAK PEYGAMBER EFENDIMIZ
PROF. DR. SELAHATTIN YILDIRIM
Ahir zaman ümmeti olarak bizler Hazret-i Peygamber sebebiyle büyük bir nasip ve seref tasimaktayiz. Resul-i Ekrem Efendimiz, Cenab-i Hakk’in âlemlere rahmet olarak gönderdigi ve kendisine habibim seklinde hitap ettigi ahir zaman nebisidir. Süleyman Çelebi bu durumu oldukça veciz bir biçimde söyle dile getirir: “Ümmetin oldugumuz devlet yeter, hizmetin kildigimiz izzet yeter.” Hiçbir mü’min ferdinin sahsi çabasiyla elde edemeyecegi ve bedelini ödemeye güç yetiremeyecegi bu muazzam nimetin yaninda Hazret-i Peygamber ümmetine karsi son derece hassas ve duyarli davranmis ve dünya-ahiret saadeti için kendilerine lüzumlu bütün hususlari en ince ayrintisina kadar beyan ve izah etmistir. Ebu Zer’den (ra) nakledilen su rivayet bu durumu açik biçimde ortaya koymaktadir: “Resulullah vefat edip aramizdan ayrildigi zaman gökte uçan kusa varincaya kadar -her konuda- bizi bilgilendirmisti.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, V, 162)
HAZRET-I PEYGAMBERIN SÜNNETINDE TICARET
DR. IBRAHIM TOZLU
Hazret-i Peygamber Hicaz topraklarinda Islam’i teblig etmeye basladiginda bu cografya öteden beri ticaret kervanlarinin degismez güzergahiydi. Kur’an-i Kerim Islam öncesi Hicaz’da yasayanlari anlatirken bölge insaninin kisin Yemen’e yazin Sam’a ticaret kervanlari yürüttüklerini hatirlatir. Akabinde, “Onlar su evin -Kabe’nin- Rabbine kulluk etsinler!” (Kureys, 3) uyarisinda bulunur. Bu ikaz, Arap toplumunda panayirlarin çok yaygin oldugu dikkate alinirsa bir kat daha önem arz eder. Zira Mekke’nin bagrindan çikmis son Peygamber, küçük yastan itibaren ticaretin içinde yer almis hatta ilk evlendigi esiyle ticaret vesilesiyle tanismistir. Bu toplumun bir ferdi olarak zahiren de farkli beseri bir tecrübeye sahiptir. Islam, böylesi bir nebinin peygamberligiyle artik bu topraklarda ticarette de yeni bir nizam kuracak ve dünya-ahiret hayatina denge getirecektir.
(Dosya yazilarinin tamami derginin 87. sayisinda.)