ILIM VE IRFAN | Ocak | 2013 | AYIN KONUSU | Okunma: 5052
Ariflerden bazilari, muhabbeti Allah’a giden en kisa yol olarak tanimlar. Muhabbet derler, kestirme yola benzer. Allah’a giden baska yollar da vardir ama muhabbet hizli iletir, çabuk kavusturur.

Ariflerden bazilarina göre muhabbet kanat gibidir. Diger yollarla Allah’a ulasmaya çalisan kisi çok çaba sarf eder, çünkü yürür, bilemediniz kosar. Ama muhabbet sahibi kimsenin, Allaha askiyla tanismis olan kimsenin yolu kisalir, çünkü o muhabbet kanatlarini açmis, uçmaktadir.

Ariflerden bazilari muhabbeti, Peygamber Efendimizin (sas) miraç mucizesi esnasinda göklere yükselirken bindigi Burak’a benzetirler. Muhabbet, Burak misali, âsigi yükseltir, manevi semalarin en uçlarina tasir, ona miracini yasatir.

Ariflerden bazilari muhabbeti atese benzetirler. Altin filizleri topraktan çiktiktan sonra ateste eritilerek saflastirilir. Muhabbet de içindeki cevheri ortaya çikarmak için kalbi yakar, pisirir ve saflastirir.

Ariflerden bazilari da muhabbeti hiçbir seye benzetmezler. O hiçbir seye benzemez, o ancak kendine benzer, derler. Çünkü, derler, o Allah ile kul arasindaki bir sirdir.

Temennimiz odur ki: Muhabbet neye benzerse benzesin, bizi Habib’e (sas) benzetsin.

...

MUHABBET, ÇIKARLAR DÜNYASINI TERS YÜZ EDER
MAZHAR SALIH


Allah için sevmenin mükafati vardir elbette. Gönül bosluk kabul etmez, sevgiyle doldurulmazsa nefret yerlesir, malum. Nefret, kin ve hasedin manevi hayatimiza çok zararli oldugunu anlatmaya gerek yok sanirim. Sevgiyle dolu olan kalp huzurlu olur, dünyanin isleyisi geregi bir takim cefalara katlanmakta ve sabretmekte zorluk çekmez. Hz. Yunus’un dedigi gibi “kahrin da hos, lütfun da hos” der. Bu, dünyadaki mükafat.

Ahiretteki mükafati ise sayfalara sigmayacak kadar çoktur. Birkaç örnekle anlatalim: Kiyamet günü Allah’in arsinin gölgesinde (Allah’in özel misafirleri) olacak yedi siniftan biri de “Allah için birbirlerini sevenler”dir. Baska bir örnek ise Efendimizden (sas): “Allah için birbirlerini sevenlerin ahiretteki yerleri, peygamberler ve sehitlerin gipta ettigi çok yüce bir makamdir.” (Riyazü’s-Salihin, 381)  Peygamberler bile bunlarin makamlarina gipta ettigine göre bu neviden sevgi ayni zamanda büyük bir ibadettir. Zira dünyevilesmenin adeta insanlarin basini döndürdügü ya da bedensel bir haz almak için karsi cinse duyulan hissiyatin adina sevgi deyip bu güzelim kavramin içinin bosaltildigi zavalli dünyamizda, halis duygularla sevmek ve bu sevgiyi canli tutmak için yogun çaba harcayan yigit erlerin öte dünyada da makamlari yüce olacaktir.

...

ASK, DUAMIZIN KABUL OLMASIDIR
ISMAIL ACARKAN


Kamil insan Hak ile Hak olani sever. O, her seydeki “Ilahî veche”yi görür ve sever. Kamil insan Allah namina mahlukattaki Ilahî vecheye teveccüh ve muhabbet eder. Bu Ilahî asktir. Bu düzeyde nefs/benlik yoktur. Ikilik yoktur. Menfaat, çikar, sahsi haz ve beklenti yoktur. Bu düzeyde âsik su haldedir; ‘Beni öylesine aldin ki benden, kendimi arayip bulamiyorum.’

Askin/muhabbetin bu kudsî düzeyden nefs düzeyine düsüsünde ise muhabbet nefsin renklerine bürünür ve nefsin arizalarina bulanir.

Nefs-i emmare düzeyinde iken kisi evvela ve her zaman nefsini sever. Sonra ona fayda ve haz veren seyleri sever. Yani bu düzeyde kisi hakiki olarak kimseyi sevemez. Sevdigini düsündügü kisiyi degil o kisideki kendisine yönelik fayda ve hazzi sever. Örnegin kendisini seveni, kendisine hürmet edeni, iyi ve hos davranani, onu rahatlatani, keyif ve haz vereni vb. sever. Bütün bu durumlarda aslinda o kisi kendi benligini ve benliginin menfaatini sevmis olur. Bu düzeyde insanin Allah’i sevmesi bile nefsinin hesabinadir. Bu durumda iken kisi Allah’i degil, ondan gelen nimeti sever. Yani o, Allah’in kulu degil Allah’in nimetinin kuludur. Tipki bir çocugun babasindan ziyade babasinin getirdigi hediyeyi sevmesi veya babasini getirdigi hediyeden dolayi sevmesi gibi…

...

ALLAH VE PEYGAMBER SEVGISI SEVGILERIN EN YÜCESIDIR
DOÇ. DR. SELAHATTIN YILDIRIM


Tarihe altin nesil olarak geçmis olan ashab-i kiram, hayatin her alaninda Peygamber Efendimizi numune-i imtisal olarak kabul etmis olduklari içindir ki adetlerini ibadete dönüstürmeye muvaffak olmuslardir. Sahabe kimliginin asirlari asan en önemli göstergesi de budur. Günümüz Müslümanlarinin derbeder olmalarinin en önemli sebeplerinden birisi, sahabenin aksine ibadetlerini adetlere dönüstürmüs olmasidir.

Enes bin Malik’ten (ra) rivayet edilmis olan bir hadis-i seriflerinde Efendimiz söyle buyurmuslardir: “Ben, sizden birinize ana babasindan, çoluk çocugundan, bütün insanlardan daha sevgili olmadikça o kimse bana tam manasiyla iman etmis olmaz.”

...

ALLAH’I (cc) NIÇIN SEVMELIYIZ?
DOÇ. DR. SÜLEYMAN DERIN

Insan ihsanin kölesidir, der bir Arap atasözü. Acaba öyle miyiz gerçekten, zira bizi en güzel sekilde yoktan var eden, tüm kainati bizim hizmetimize veren Cenab-i Hakka layik-i vechiyle sevgi duyuyor muyuz? Sufiler arasinda bu sorunun cevabi her zaman konusulmustur. Özellikle Gazzali Hazretleri sevginin beserî sebeplerinden yola çikarak bu konuyu açiklamaya çalisir. Ona göre sevginin genel olarak dört sebebi vardir, bunlar; hayatta kalmamiza yardim edenler, bize iyilikte bulunanlar, iyiligi bize ulasmasa da genel olarak ihsan sahipleri, son olarak da bize benzeyenlerin sevilmesidir.

Sevginin birinci sarti olan var olmak ve hayatta kalabilme arzusu temelde bizim dogrudan Allah’i sevmemizi gerektirir. Zira insani yaratan ve onun dünyada yasayabilmesi için gerekli sartlari saglayan Allah’tir. Yaratilma hadisesi ile Allah’in insana ihsani bitmemistir, bu ihsan her an devam etmektedir. Eger Allah bir an olsun bu ihsanini âlemden kesecek olsa derhal bütün alem helak olur. Bu sebeple insanin kendini sevip de, Allah’i sevmemesi büsbütün cehalettir. Bu sebeple kisinin kendini sevmesi demek dolayli olarak Allah’i sevmesi demektir.

...

SEVEN BOYUN EGER
HAMZA S. TOPRAK


Ariflerden bir zat söyle demistir: Iman kalbin disinda, yani kalbin üzerinde oldugu zaman, mü’min Allah Tealayi orta derecede sever. Iman kalbin içine girip iç kismina yerlestigi zaman kul Allah Tealayi en yüksek derecede sever. Alimlerden birisi demistir ki: Cennette marifet ve muhabbet ehlinin derece ve mükafatindan daha yüksek bir nimet yoktur. Cehennemde de muhabbet ve marifet iddiasinda olup onlardan hiçbir sey gerçeklestirmeyen kimsenin azabindan daha siddetli bir azap yoktur.

Muhabbet ehline gerekenlerden birisi de Allah’in kazasina riza göstermektir. Çünkü Allah her isini güzel yapmaktadir. Yine Allah’i sevenler O’nu (cc) çokça zikretmeli, O’nu (cc) zikredenleri sevmeli ve zikir meclislerinde oturmaya devam etmelidir.

(Dosya yazilarinin tamami Ilim ve Irfan Dergisi Ocak 2013 sayisinda...)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016