ILIM VE IRFAN | Ocak | 2016 | AYIN KONUSU | Okunma: 1713
ÖNCE REFIK SONRA TARIK

Irfan ve hikmetle yogrulmus olan kültürümüzün güzel bir sözüdür: Önce refik sonra tarik. Yani önce yoldas sonra yol anlamina gelir. Bu sözü sadece maddi yol anlaminda degil, manevi yol anlaminda, söz içinde geçtigi gibi tarik, tarikat anlaminda da alabiliriz. Bu durumda sözün anlami söyle olmakta: Kiminle yürüdügün, yürüdügün yol kadar önemlidir.
Maneviyat yolculari, bu yolculuk boyunca kendilerine eslik edecek yoldaslara muhtaçtir. Bu yoldaslar onlara sevk verecek, bilmediklerini ögretecek, bildiklerine olan güvenini pekistirecek, kisaca onlarin ellerinden tutacaktir. Yolcu belki farkinda olmayabilir ama kendisi de baska yolcular için ayni islevi görecektir. Bu durum, hadis-i serifte ferman buyurulan, “Mü’min, mü’minin aynasidir.” hakikatinin karsiligidir.
Maneviyat yolcusu, bazi manevi ve ruhani haller yasayacaktir. Bu halleri paylasmak için de bir yoldasa muhtaçtir. Hal, ancak halden anlayanla paylasilir. Halden anlamayan, biganedir, yabancidir ve aslinda namahremdir. Arif bir zatin belirttigi gibidir mesele: Iltica etmiyesin namerde/ Kesfi-i hal etmiyesin bi-derde.
Yani, namerde basvurmak da yanlistir, dert sahibi olmayana, senin derdinden habersiz olana hali açmak da yanlistir. Dolayisiyla, yoldaki yoldas ayni zamanda haldastir. Sufiler tarih boyunca bu yol kardesligini o kadar önemsemislerdir ki, yol (tarikat) kardesliginin, bel (biyolojik) kardeslikten daha kiymetli oldugunu söylemislerdir. Bunun bir göstergesi olarak tarikat kardesleri birçok tarikatte birbirlerinden ihvan (kardesler) olarak bahsederler. Yine bu dostlugun önemine binaen, müstakil olarak adabu’s-suhbe (dostluk adabi) kitaplari yazmislardir. Bu kitaplarda kimlerle, nasil, ne surette dost olunacagini detaylica anlatmislardir. Bu konudaki titizliklerinin sebebi, yoldasin bizi yolda tutup ilerletme kadar, yoldan çikarma ve geriletme gibi niteliklerinin de bulunmasidir.
Bu sayimizda bu önemli konuda, birbirinden kiymetli yazilarla karsinizdayiz. Kiymetli ilim ve kalem ehli hocalarimizin yazilarini ilgiyle okuyacaginizi umuyoruz.

KARDES KARDESINI CENNETE GÖTÜRÜR
PROF. DR. SÜLEYMAN DERIN

Allah Teala bütün mü’minleri birbiriyle kardes eylemistir. Bu öyle bir kardesliktir ki kan bagindan bile daha saglamdir. Hem bu dünyada insana yardimi hem de ahirette sefaat etmesi açisindan saglam bir din kardesi çok önemlidir. Bu sebeple selef-i salihin sohbet ve ülfet ederek insanin kardeslerini çogaltmasini tavsiye etmisler, bir uzlet kösesine çekilerek dostsuz kalmayi da kerih görmüslerdir. Zira, “Allah, iman edip de salih amel isleyenleri bagislar. Fazlindan onlara daha fazlasini verir.” (Sura, 26) ayetinde de geçen fazlindan onlara daha fazlasini verir bölümü affa ugrayan mü’min baskasina da sefaat eder olarak anlasilmistir. (Gazzali, c. 2, s. 402) Bu durumda maneviyat yolculari kendilerine kardesler edinmeli, böylece maneviyatlarini güçlendirmelidirler. Imam Gazzali’ye göre insan kendine kardes seçerken farkina varsin varmasin bazi saiklerin etkisinde kalir. Insanlar genelde kendi fitratlarina ve hayat tarzlarina yakin kimseleri sever. Dostlugun baska bir sebebi de insanin dostundan elde edecegi menfaatleri yani sahsi çikar meseledir. Bu ise sevdigimizi zatindan dolayi degil de baska bir sebebe binaen sevmektir ki günümüzde maalesef pek çok dostluklar bu tür menfaat hesaplarina binaen baslatilmaktadir. Çogu zaman da insanlar kendilerine bir menfaat dolayisiyla yaklasan ve bundan dolayi da yagcilik yapan kimseleri dost zannetmekte ve onlara kanmaktadirlar. Halbuki Mevlana bu konuda su tavsiyede bulunur: “Ey Hak yolcusu, eger sen, cansiz, yani tas ve kaya gibi ruhsuz, duygusuz degilsen, gönül sahibini ara. Eger hakikat sultanina zit tabiatta degilsen gönülle ayni cinsten olmaya bak. Yani bir gönül sahibi bul, tavsiyelerini can kulagiyla dinle. Gösterisi, yüzüne gülüsü, dalkavuklugu hosuna giden kisi, sence senin dostun ama o Hakk’in dostu degildir. Senin huyuna uyan arzu ve tabiatina göre yasayan kisi sana veli, hatta peygamber görünür.” (Mesnevi, cilt V, sayfa 902-904)

YEGANE DÜSTURUMUZ: MÜ’MINLER KARDESTIR!
PROF. DR. SELAHATTIN YILDIRIM

Insani en güzel kivam ve surette -ahsen-i takvim- yaratan, ona yaklasma-uzaklasma, kazanma-kaybetme, yükselme ve alçalma yollarini gösteren yüce Allah, “Mü’minler ancak kardestir.” (Hucurat, 10) buyurmustur. “Ameller niyetlere göredir.” hadis-i serifinde oldugu gibi “Mü’minler ancak kardestir.” ayetinde geçen innema edati Arap dilbilgisi kurallarina göre hasr-kasr ifade eder. Buna göre ameller ancak niyetle geçerli oldugu gibi mü’minlerin de imanlarini kemale erdirmeleri ve korumalari ancak kardeslik hukukuna riayet etmeleriyle mümkündür.
Islam kardesligi, hem birey olarak Müslümanin hem de toplum olarak Islam ümmetinin hayatindaki vazgeçilmez unsurlarin basinda gelir. Nitekim Hazret-i Peygamber (sas) Medine’ye hicretinin hemen akabinde ilk is olarak Muhacir ve Ensar arasindaki kardeslik akdi (muahat) meselesini ele almis, Müslümanlari kan bagindan gelen akrabalik duygularindan daha sicak ve saglam bir duyguyla kaynastirmistir. Öyle ki miras ayeti nazil oluncaya kadar Peygamberimiz tarafindan kardes yapilan Muhacir ve Ensar birbirilerine varis olabiliyorlardi. Islam toplumunu olusturan bireyler arasindaki bu kan ya da irk bagina bagli olmayan metafizik müsterek nokta, Islam dünyasinin diger dinler ve milletler karsisinda güçlü oldugu yönü olusturur. Nitekim bu durumun farkina varan kesimler harp meydanlarinda maglup edemedikleri Müslümanlari içten içe çürütebilmek amaciyla çogu zaman aralarindaki birlik ve kardeslige hücum etmislerdir. Bu amaçla kullanilan unsurlarin basinda etnik köken -irk- meselesi gelmektedir. Islam dünyasinin siyasal ya da sosyo-ekonomik krizlerde bogulmasinin temelinde, çogu zaman, birlik ruhunun ve kardesligin yikilip yerine irkçiligin ikame edilmesi yatmaktadir.

KARDESLIK YARALANIRSA ACILAR BÜYÜR
DOÇ. DR. MAHMUT ÇINAR

Türkçe bir kelime olan kardes, kök itibariyle karin kelimesine -das yapim eki eklenerek olusturulan karindas kelimesinden gelmektedir. Anadolu agizlarinda kardas ve gardas seklinde de teleffuz edilir. Bu kelime, anne veya babadan en az birinin ortak oldugu kisilerin birbirlerine göre durumuna verilen bir isimdir. Kardes kelimesinin kökenini olusturan kelime ve ek, bu kelimeye yüklenilen anlam hakkinda çok önemli ipuçlari vermektedir. Bilindigi gibi karindas kelimesi, ayni karina ait olan ve ayni karini paylasan gibi anlamlara gelmektedir. Bu iliskinin isaret ettigi iki önemli sonuç bulunmaktadir: Birincisi esitlik, digeri ise paylasimdir. Buna göre ayni karina ait olan sahislardan biri veya bazilarinin digerlerinden üstün olma durumu söz konusu degildir. Her ikisi de esittir ve birinin digerine karsi üstünlük iddiasinda bulunmasi, özüne aykiridir. Zira her ikisi de ayni yerden gelmektedir ve neticede de ayni sonuca tâbi olacaklardir. Yine ayni karini, ayni anne-babayi paylasan kimselerin, paylasmayacaklari hiçbir seyleri olamaz. Bu nedenle mirasta kardesler, kendi aralarinda esit pay sahibidirler. Kardesler arasinda var olan esitlik ve paylasim dogustandir ve degistirilemez. Belki daha sonralari insanlarin kendi çabalariyla elde ettikleri sonuçlar konusunda farkliliklar kabul edilebilir. Ancak dogustan her biri digerine esittir.
Kardeslik insanlara has bir özelliktir. Yani kardeslik, insan olmanin bir neticesidir. Kur’an ayni anne-babadan olmayi bunun gerekçesi olarak kabul etmektedir. Yüce Allah söyle buyurmaktadir, “Ey insanlar! Süphesiz sizi, bir erkek ve bir kadindan yarattik ve sonra tanisip kaynasasiniz diye, sizi boylara ve kabilelere ayirdik. Allah katinda en degerli olaniniz O’na karsi gelmekten en çok sakinaninizdir. Süphesiz Allah hakkiyla bilen ve hakkiyla haberdar olandir.” (Hucurat, 13)


(Dosya yazilarinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Ocak (2016) sayisinda.)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016