PROF. DR. MUSTAFA KARA | Ocak |
2014 |
AYIN KONUSU
| Okunma: 2424
TASAVVUFUN ETE KEMIGE BÜRÜNDÜGÜ MEKANLAR: TEKKELER
Bütün medeniyetlerin asli unsurlarindan biri olan dinin, üç temel terimi vardir: Mabud, abid ve mabed. Yani ibadet edilen varlik, ibadet eden insan ve ibadet edilen yer.
Söz konusu tespit Islam medeniyeti için de geçerlidir. Bu medeniyetin temelindeki üç terim sunlardir: Allah, mü’min ve mescid. Buna dördüncü terimi eklemek istersek o da peygamberdir. Peygamber, insanlara nasil Müslüman olunacagini, Allah’a nasil ibadet edilecegini ögreten insandir.
Din egitiminin ilk muallimi Hazret-i Peygamber, ilk mektep binasi da Mescid-i Nebevi olmustur. Daha sonraki yüzyillarda cografyanin büyümesiyle ihtiyaçlara göre müesseseler çogalmis mektep, medrese, tekke gibi kurumlar devreye girmistir. Bir baska ifadeyle Hazret-i Peygamberin tek basina Mekke ve Medine’de yürüttügü egitim, kendilerinden sonra alt basliklara ayrilarak farkli kisi ve kurumlarca yürütülmüstür.
Islam medeniyetinde din egitimi ile ilgili olarak üç kurum öne çikmaktadir: Mescid, medrese, tekke. Bu üç kurum bazen ayni külliyede yer alirken bazen de bagimsiz yapi veya yapilar toplulugu olarak görülmektedir. Bazen mescid ayni zamanda medrese ve tekkenin görevini görmekte bazen de tekke olarak yapilan bir binaya vakfiye geregi atanan kisinin müderris olma sartinin kosulmasi hizmetlerin bir çati altinda toplanmasina sebep olmustur. Bazi mescidlerin medrese bazi tekkelerin mescid görevi görmesi bir tarafa genel durum degismemektedir. Mescidler ibadetler için, medreseler ilmi faaliyetler için tekkeler ise tasavvufi-kalbi yolculuklar içindir.
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Ocak sayisinda.)