ÖMER DÖNGELOGLU | Aralık |
2013 |
AYIN KONUSU
| Okunma: 2064
Bosanmalarin arttigi, yuvalarin yikildigi su dünyada bunun en büyük sebebi güvenin yok olmasidir. Çogu zaman bu is erkegin kötü davranmasindan kaynaklaniyor. Bugün biz sözümüzü tutturmak için gücü kullaniyoruz. Kaba davranislar merhametli bir canli olarak yaratilan kadini öldürüyor. Hanimizin size karsi muhabbetini, size karsi güvenini öldürüyor, kari-koca olarak yasarsiniz ama sevgi, muhabbet ve huzur eksik olur.
Bizim tekrar dönüp bakacagimiz hayat Resulullah’in hayati, O’nun aile hayatidir. Allah Resulü kadini bir emanet olarak görmüstür, Allah’tan bir emanet olarak. Islam düsmanlari, Batili müstesrikler Islam’in kadini asagiladigini zannediyor. Halbuki tam tersine, Islam bizden kadini sayilan, sevilen, degerli bir hediye olarak görmemizi istiyor. Bizim kadini böyle görmemize bakan Batililar ve Islam aleyhtarlari bizim durdugumuz yeri Islam’in gayesi gibi zannediyorlar.
Allah’in sevgisiyle riziklanmak
Peygamberimizin hayatinda kadina karsi nezaket vardir. Resulullah, bindigi hayvana bile ismiyle hitap etmemistir, “Devemi getirin.” dememistir, “Kasva’yi getirin.” demistir. Hayvana bile ismiyle hitap etmek gibi bir nezaketi var Resulullah’in. Ailesine karsi, esine karsi çok daha nezaketlidir. “Ben seni seviyorum.” demis Hazret-i Hatice annemize. 1400 yil önceki Cahiliye Arap toplumunda Efendimiz, Hazret-i Hatice annemize, “Hatice, Allah beni senin sevginle riziklandirdi.” diyor. Sevgiyi rizik olarak gören bir Peygamberimiz var bizim. Yine Hazret-i Hatice ölüm dösegindeyken, Resulullah Efendimiz ondan helallik istiyor. Hatice annemize, “Ey Hatice, belli ki benden önce Rabbine döneceksin, Allah sana bu evin, evliligimizin, kari-koca olmamizin hakkini-hukukunu sorarsa, benden razi olacak misin?” diyor. Beni çok etkileyen hatiralardan birisidir bu.
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisi Aralik sayisinda.)