ILIM VE IRFAN | Eylül | 2013 | AYIN KONUSU | Okunma: 5537
BIZ EMANETTIK, BIZE EMANET EDILIYOR

Emanet, ömrümüz boyunca bizi yalniz birakmayan, kalbimizden, düsüncemizden ve hayatimizdan hiç eksik olmayan en hassas kavramlarimizdandir. Allah’in daglara sundugu ancak daglarin sahiplenemedigi, insanin kabul ettigi emanetten tutun, Adem peygamberden beri derlene derlene bizlere sunulan her mukaddes çizgi bizlere bir emanettir. Peygamber Efendimizin, büyük bir Cahiliye toplumu içinde öncelikle “El-Emin” sifatina mazhar olmasi, ne müstesna bir hadisedir. En korkunç karanliklara dalan, en agir insanlik disi hallerle kusatilan insanlar öncelikle kendilerine bir emniyet, eminlik aramaktadir. Bu eminlik, bütün insanlik adina siginak, dayanak ve sefaat kapisi olarak Resulullah Efendimiz'de tecelli etmistir.

Emanet, insanligin elinde bozulmaya yüz tuttugu anda Allah Teala, peygamber göndererek hayati ve emaneti yeniden sahih çizgide korumaya almis, peygamberden peygambere, çagdan çaga, milletten millete bu emanet arzu edildigi sekliyle devredilmistir. Bu büyük ve mukaddes emanet yükünün somut hallerinden birisi evladimiz, yavrularimizdir. Cani, mali, dini, hayati ve nesli korumayi ana ilke edinen dinimiz, bütün bunlari yine bizlerin sorumlulugunda korumak, yasatmak gayesindedir. Nihayetinde Adem babamiz ile Havva annemize giden bir büyük insanlik ailesine mensubuz. Bizler, onlarin evlatlariyiz, anne ve babalarimiza emanet edilmis nesilleriz. Bizim anne ve babamizdan bekledigimiz, onlardan bizlere ulasmasini arzu ettigimiz bütün mana güzelliklerini, bilmeliyiz ki, yavrularimiz da bizlerden beklemektedir. Allah Tealanin bizlere ikram ettigi bu tertemiz yüreklere, hayatimizin imanimizin en müstesna duygularini, ahlak ve faziletlerini, yücelik ve inceliklerini naksetmekle mükellefiz.

Allah Tealanin bu hususta bizleri ikaz ettigi ince bir nokta da vardir; bu emanetlere sahip çikmaz, sorumlulugumuz altindakilere ahiretin yollarini anlatmaz isek, yarin bizden davaci olacaklar.

ÇOCUK TERBIYESINDE NEYE DIKKAT EDELIM?
SELIM HASIMOGLU


Çocuk ana-babasinin yaninda bir emanettir, onun temiz kalbi üzerinde hiçbir nakis ve resmin olmadigi kiymetli bir mücevherdir. Onun kalbi her türlü islemeye ve nereye götürülürse oraya gitmeye müsaittir. Eger hayirli seyler ögretilir ve bunlara alistirilirsa öyle yetisir ve dünya ve ahirette mutlu olur. Onun sevabina ana-babasi ve onu egiten ve terbiye eden herkes ortak olur. Eger kötülüklere alistirilir ve ihmal edilirse helak olur. Bunun günahi da onun sorumlusu ve velisinin boynundadir. Dolayisiyla ilk bastan onun gözetilmesi gerekir; emzirilmesi ve bakimiyla helalinden yiyen, dindar saliha bir kadindan baskasi mesgul olmamali. Çünkü haram seylerden olusan sütün bereketi yoktur, eger çocuk haramla beslenir ve hamuru haram yemekle yogrulursa tabiati kötülükleri yapmaya meyilli olur.

Çocuga baskin gelen ilk sifat yemekte oburluktur, bu yüzden ona nasil yemek yiyecegi ögretilmeli, yemekte acele etmemesi, yemegi iyice çignemesi gerektigi, lokmalari pes pese yutmamasi, ellerini ve elbisesini kirletmemesi gerektigi ögretilmelidir.

ONLARI NE KADAR TANIYORUZ?
ISMAIL ACARKAN

Allah insanlarin biyolojik yapisini (boy, renk, cinsiyet vs.) farkli sekillerde yarattigi gibi psikolojik yapilarini da degisik imkan ve kabiliyetlerde yaratmistir. Bazi insanlar daha sakin iken bazilari daha hareketlidir. Bazilari daha duygusal iken diger bazilari akil ve mantik agirliklidir. Bazi kisiler halim selim iken bazilari çabuk öfkelenebilirler. Kimileri pratik el becerilerine daha yatkinken kimileri de teorik ve zihinsel yönde daha yeteneklidirler. Bu açidan baktigimizda çocuklarimizin bizden ve diger çocuklardan farkli imkan ve kabiliyetleri olabilecegini bilmeliyiz. Eger çocugun kisilik ve mizaç yapisini dogru tespit edip anlayabilirsek onun gelismesi için en uygun olan tutum ve davranislari sergilememiz de kolay olacaktir.

ÇOCUK EGITIMI NEREDE BASLAR?
CESUR KÜÇÜK

Her bir aile toplum adi verilen büyük binayi olusturan bir tugladir. Aile yapisi ne kadar düzgün ve saglikli olursa toplumun yapisi da o ölçüde düzenli ve saglikli olacaktir.

Bir ailenin, bir yuvanin göz bebegi, goncasi da çocuklardir. Çocuklar, evde bahar havasi estiren, anne ve babanin sikintilarini, dertlerini unutturan nimetlerdir. Çocuklar güzel yetisirse gelecek nesiller de güzel olacaktir. Bu yüzden çocuklarin fiziksel gelisiminin yani sira ruhi ve ahlaki gelisimleri de çok önemlidir.

Çocuk ilk terbiyesini içinde bulundugu ailesinden alir. Anne ve baba bebeklik döneminde ve okula baslamadan önce sürekli çocukla beraberdir. Çocuk anne ve babayi modeller, taklit eder ve böylece birtakim davranislar gelistirir. Evde namaz kildiginiz zaman evladinizin kosarak gelip yaninizda durmasi ve sizinle beraber secdeye gitmesi, dualar etmesi bu modellemenin bir sonucudur. Sürekli çirkin sözlerin sarf edildigi, Allah lafzinin geçmedigi, muhabbetin ve sevginin hüküm sürmedigi yuvalarda yetisen çocuklar, ahlaki ve ruhi ilk yaralari ailelerinden alacaktir. Iyiliklerin, sayginin, sevginin hüküm sürdügü yuvalarda yetisen çocuklar ise güven duygusuyla beraber diger güzel ahlaki hasletleri edinmekte zorlanmayacaktir. Bebeklik ve çocukluk döneminde insan yas beton gibidir. Hangi iz üzerine düserse o iz onun ruhunda donup kalacaktir.

(Dosya yazilarinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Eylül sayisinda.)

Muhterem hazirun, Hazret-i Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi...

Insanin fitrati tertemizdir. Ne var ki zamanla disardaki enkazin, toz dumanin külleri üzerine düser....

Ilim ve Irfan dergisinin 2024 Aralik sayisi sahsiyet dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2024